Çağırsam Seni
Eleyip tüm sözleri bulsam en güzelini
Bülbüllerden öğrensem esma`ların sırrını
Hattat`lara yazdırsam sözlerin hecesini
...Yüreğimde his etsem gülün inlemesini
...Hayadan mis koklaken öyle çağırsam seni
Mecnun sorsam çöllerde ferhat olsam dağlarda
Yusuf gibi inlesem karanlık kuyularda
Hedefe giden yolda satılsam pazarlarda,
...Aşka giden yolların çekerek çilesini
...Zülheya`dan kaçarken öyle çağırsam seni
Yollarım kesilipte biçare kaldığımda
Mancınık`la ateşe lava atıldığımda
Güller açacak diye ümit bağladığımda
...Acaba ve şüphenin duymadan zerresini
...Hardan hari yakarken öyle çağırsam seni
Zifiri karanlıkta kara taşın dibinden
Çıkan bir karıncanın haberdarken halinden,
Elbette alaçaksın intikamı zalimden
...Duyarak haydutların yere devrilmesini,
...Candan mazlum bakarken öyle çağırsam seni
Zemheri veda edip bahar merhaba derken
Bütün bir beşeriyet kendi rızkını yerken
Adalet terazisi dünyaya hükm ederken
...Ezilen tüm kulların görsem sevinmesini
...Daldan bülbül uçarken öyle çağırsam seni
Bütün sevdiklerinin dilensem övgüsünden,
Hazreti Muhammed`in bilensem sevgisinden
Şehadet şerbetini içsem onun elinden,
...Çözerken şehitliğin büyük bilmecesini
...Damardan kan akarken öyle çağırsam seni
Mustafaoglu İlyas
Kayıt Tarihi : 26.8.2021 01:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!