Henüz yolun başında ama hayatın anlamını ararken kendisini edebiyatın içinde buldu.
Kayıplar ve kaybolmuşluklar bir derin,
sizce ben miyim tek dert edinen kendine?
Hareketsiz bir çakılım sanki kahkahalı bir nehirde,
defalarca yıkansam akıntıyla; temizlenmez mi ruhum sizce?
Belki yüzüyorumdur o akıntıda anlamıyor bedenim ama
kalbim arınmaz mı, göğsüm daralmaz mı yine
Camın duvarlarına çarpan bir kaç yağmur damlası mı daha yaşlı seyrek kirpiklerimden?
Yoksa ruhum mu yaşlı bu koca dünyanın asırlarını barındıracak kadar?
Nefesim sallarken ağaç dallarını bir hışınla sorarım sana;
ben mi daha aşığım?
Yoksa sen mi daha?..
Sen mi hissedersin sükunetin bağırışlarını yapraklar düşerken gözlerimden,
Savrulmuş hayatıma kaldırıyorum kadehimi.
Acı, öfke dolu yaşamıma.
Yalnızlığına ikimizin,
Sana.
Bana ihanet eden kalbimin yalanlarına ve
Cümlelerindeki ölü soğukluğuna kaldırıyorum.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!