Hasretilne yandığım
Kaçıncı gün bu kaçıncı gece
Bende olan sensizliğimle,
Yalnızca sen mutlu ol diye
Gidiyorum uzak iklimlere...
Hiç gelmeyeceğini biliyorum
İliklerime kadar ürperten bir korkuydu
Gidip gelmeme ihtimalin,
Duvarları mavi, çatısı mavi
Gelişini kapısında beklediğim
Bahçesinde mavi güller açan evdi
Düşlerimde ezberlediğim...
Dört yanım duvar
Işık duvarların ötesinde..
Yosun tutmuş duvarlar
Yerin dibince derin
Gökyüzünce yüksek..
Görebildiğimce küçük gökyüzüm
Hep sessizmiydi bu şehir
Herzaman karanlıkmıydı
Bu sokaklar böyle..
Senmiydin bu şehrin sesi
Senmiydin ışıl ışıl aydınlatan
Siyah yüzlü bu şehri,
Yağmur yağıyor burada
Yürümekle durmak arasındayım..
Sen yağıyorsun damla damla
Özletiyorsun yüzüme düşene kadar...
Deli ediyor beni bu yağmurlar
Keşke sağanak yağsa,
Ben sevdayım al beni yüreğine
Ben gülüm açtır beni bahçende,
Uykuya hasretim uyut göğsünde
Rüyayım ben kapat gözlerini
Umutlarım büyüsün düşlerinde....
Bugün bu şehirden
Aynası olmasını istedim
Aşkımın..
Sustu bütün caddeler
Bütün sokaklar
Gün batımı oldu heryer
Burcu burcu limon ağaçlarının
Kokusu rüzgarın nefesinde...
Oralardan gelmez aklım
Eve dönüşünü beklerim
Gökyüzünün pencerem karesinde,
Ana caddeyi geçiyorsundur
Dertleri es geçtim
Saldım hayatı gidişine,
Yazmamaya karar verdim
Nokta koydum hüzünlere...
Neyleyim ki,
Aklım söz dinlese
Gitmeleri öğretmediniz bana
Hiç yaşatmadınızki ayrılığı
Uzakta bile olsam fark etmedi
Bana kadar uzandı elleriniz..
Hep bildim çok sevildiğimi
Ne söyledinizse yaptım harfiyen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!