Yalnızlık zamanla geçmiyor anladım
Beklemekle gelmiyor o son adım
Kalbimdeki en güzel anıları sıraladım
Hepsinde senin izin var sevgili
Özür dilemeye vakit kalmadı mı dersin
Ey bu milleti kurtaran lider
Sen ki kahramanısın bu ulusun
Gönlümüze kazınmışsın Yüce Önder
Unutursak dilimiz kurusun
Sen ki bu gençliğin gururusun
Hadi sen de bir ışık yak kaderine
Aydınlat karanlıkları yüreğinle
Umut ol çocukların hayallerine
Adını tarihe yaz kendi ellerinle
Tek bir adımda başlar her hikaye
Bir trenin içinde sonsuza giden
Her durakta biraz daha azalan
Nereye gittiğini de bilmeden
Aslında çekip giden midir kalan
Vızır vızır camdan geçen görüntü
Hayaller, hayatlar söndü
Ümitler bile tükendi
Rüyalar kabusa döndü
Kalk gidelim Haydar Efendi
Okunmuyor artık kitaplar
Belki unutturur diye yokluğunu
Dolaşıyorum yeditepe İstanbulu
Kız kulesi duruyor önümde
Altında kocaman boğaz
Masmavi, kokusu genzimde
Havada hafif bir ayaz
Bu nasıl güzellik, bu nasıl koku?
Bu esen yellerle gelen nevruz mu?
Herkesi büyüleyen bu şey nedir?
Bu gökten inerek gelen bir nur mu?
Dağdan esen bahar yeli misali
Masallar anlat bana
İçinde sen geçen
Herşeye razıyım
Perilerden al gülüşünü mesela
Çiçekler gibi mis kokun
Dolsun içime
Gönül defterimin kapağını kapat
Üşümesin ayrılık sinmiş kelimeler
Sayfalarda kuruyan gülü de kopart
Üzülmesin sana yazılmış şiirler
Eşyalarını da toplayacaksan şayet
İnsan bir muma benzer, gittikçe eriyen, eridikçi tükenen. O mumun üstünde yanan ateştir umut, etrafını aydınlatan, ufuk açan. İşte o yüzden kaybetmemeli asla umudunu insan. Çünkü sönmüş bir mumdan geriye kalan, karanlıklar içinde kalıplaşmış, öylece ve sadece duran...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!