İstanbul bir öğleye uyanmıştı
Kadıköy dü gözlerimde heyecan, kalbimde korku, ellerimde sevinç biriktirmiştim.
Ne tenha, ne bilinmez, ne karanlık.
Ben seni böyle sevdim.
Gözlerinde çiçekçi teyzeler, kalbinde vapur sesleri, ellerinde martılar vardı.
Yüreğin bir tavşan kaçarcasına korkaktı.
Seni bana, beni sana çeken ne varsa
Hepsini topla öyle gel yanıma
Yarına sınavın olmasın yahut evde masaj bekleyen baban
Bir gecemiz olsun, birde o gecenin sabahı
Tek gecelik bir aşk olsun bizim ki
Seni seviyorumla başlasın
Aslında ben seni değil
Olgunluğunu, dürüstlüğünü değil.
Değil gözlerini, ellerini
Ben sende en çok
Bana kattıklarını sevdim.
Kız kulesini unut. Denizi martıları.
Fethipaşa korusunu
Sonbaharda ağaçların çıkardığı hışırtıyı
Güneşi unut
Üsküdarı unut. Tandoğanı çift kaşarlı tostu
Bir tabut taşın üstüne yaslı
Tabutun içi boş çiviler ise paslı
Evin içinde oda içerisi kalabalık
Tam ortada bir masa üstünde büyük aklık
Çarşafın içinde ölü
Sana gelmek balık sırtı yokuşları geçmek demekti.
Ki ben balıkçı ağlarıyla vurulurdum,
Ağzı yanık ezgilere.
Ne zaman duysam o takanın sesini
Yokuşlar gelir aklıma ağlar gelir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!