Bulutları sıksan..kan damlayacaktı
Bir çay demledik
Gecenin soğuk vardiyalarında,
Tarlaya giden işçiler gelip geçiyordu
Penceremizin önünden
Sonra uzaklaşıp kayboluyorlardı
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
İSYAN
Tarifi imkansız, bugünü tarif,
Gördüm çözemedim, düşündüm, kaldım.
Anlatamam anla, sen ol da arif,
Gündüz hayal, gece uykumu, böldüm.
Düşünmek gerekir demeden önce,
Kulluğunu bilmek en güzel bence,
Kaypaklığın son haddini görünce,
Vallahi kendimden utanır, oldum.
Düşündüm yılları inceden ince,
Tam menzile ermeye gün gelince,
Sonbaharda sam yeli bol olunca,
Açmaya çalışan gül idim, soldum.
Dinledim bu devrin her alığını,
Üst üste ekledim, yaptım yığını,
Hergün dümbüklerin kaypaklığını,
Görünce aklaşmış saçımı yoldum.
Zindanda korlaşmış közünü görüp,
Bayram sohbetinde sözünü görüp,
Çoğunun kokuşmuş özünü görüp,
Özümü dağlara, taşlara çaldım.
Kul secde ederse paşaya, beğe,
Kaleli’ye sorma, sebebi niye?
Hesabı divanda versinler diye,
Rüzgara yükledim, Allah’a saldım.
İmge harmanında buluyorum kendimi.
Duygular sel olup coşuyor yüreğimde.
Şiir okuyorum şiir.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta