Bir gün kapımı çalıp azrail,
Kalbini ver derse bana,
Versem bir demet karanfil,
Acep razı olur m'ola.
Ondan önce davranıp,
Yerler ıslak yüzler soğumuş,
Duvarlarda nem,
Duygular dibe vurmuş,
Herkes koşuşur bir rol peşinden.
Perde açılmış,
Sahne görünür her yerden,
Bir dünya düşlerim,
Pembelerin pembesi,
Dertten kederden uzak,
Göklerden bulut bulut,
Mutluluklar uçacak.
Bir heyecan içimde,
Ümitlerim sel olur,
Korkarım sen gidince,
Dostlar bana el olur.
Seni özlem görürüm,
Hep hayallerde yaşamak isterdim,
Ama sonunda ayılmak,
Ayrılmak olmayacak,
O deryaya kendimi,
Öylece salmak isterdim,
Ama derinliğinde boğulmak,
Dağların bulutlarla birleşip,
Alenen seviştiği yerde bekle beni,
Fırtına rüzgar olup,
O noktaya geleceğim.
En az o bulutlar kadar doluyum,
Sessizce gürleyip içimden,
Bayram mı gerek ziyaret için dostu,
Teknik ilerledi komşuluk unutuldu.
Hatırlıyorumda eskiden,
Eksik olmazdı gelen giden,
Büyükler konuşurken bir arada,
Korkuyorum
Korkuyorum!
Hem gülmekten,
Hem ağlamaktan,
Oysa dünyanın,
Duyuyorum;
Acı veren sensizliği,
İçimdeki çaresizliği.
Hissediyorum;
Ruhumdaki savaşı,
Bıyıklar yeni terlemiş,
Şişer ben erkeğim diye,
Bir iki laf ezberlemiş,
Söyler -yavru, fıstık diye.
Esaretten hiç anlamaz,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!