/bana güzel bir şey söyle, şiir yazmak istiyorum diyorsun
yüreğine bakıp, öyle güzelsin ki diyorum, gülümsüyorsun/
.....
yağmurun sesi soğuktan kırbaç pencere dışında, içerisi sıcak
dört yanımızdan buğu sarıyor, içimizin sıcaklığından olacak.
Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Devamını Oku
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
üstad şiirinizi okurken kah gamzelerimiz belirdi yanaklarımızda kah o gamzelere yağmurlar birikti.. güzelll demek yetmiyor bazen işte bu eseriniz de onlardan biri süper ötesi.. baştan sona keyifliydi..hasret sınırında tutulan nöbetlerin şafağı yok malesef tirübünde umut olsa da sürgünlüğü hiç bitmiyor.. en azından siz umutlusunuz ne güzelll.. selamlarımla..
hani şiir yazacaktın diyorum, oysa sen şimdi ağlıyorsun
gözüme bakıp, gözüme mutluluk kaçtı, ondandır diyorsun/
* * *
ve sonra, yağmur sesinin kırbaç gibi dışardan şakladığı bir gece:
-bitecek mi, hasret sınırında tuttuğumuz bu nöbet?
-dünya yüreklerimizden büyük değil sevgilim, bitecek bir gün, bitecek elbet...
okurken kayboluyorum hocam...sanki yaşamımdan kareler çıkarcasına karşıma...yorumsuz...saygılarımla ....
hep beraber biniyoruz, Kaf dağının ardına gideceğimiz vapura
güverte bize emanet bu gece, aldırmak yok yağan yağmura.
üstelik burası, her yönden kesişme noktası, bütün rüzgarların
fısıltılarından anlıyoruz bunu ve sakalımı öpmesinden saçının,
bir de çarpıntı, yürek daralmasından…
Ne nöbetler biter ne can kanatan vedalar...Sevdanın kısır döngüleri duygularımızın hem doğumu hem ölümü...Tebrikler şiir dostu....Harikaydı dizeler.
bitmez denen her nöbet elbet bitecek şüphesiz ama bu sorgular şiire daha değişik tat katmış kutlarım seni abi
Binelim bizde cümle alem iskele kalkmadan.........Hani diyorum yel mi dokunuyor ağaran saçlara yoksa göğüste kasıntımı meydana geliyor sızlatıyo yüreği en derin yerinden ya da lodosta kalmış kavruk ekinler gibi başaklar mı boyun büküyo toprağa benim gibi ..En ağırından yük mü yükleniyo insan sırtına...Zaman Vakit Yaşam kıskacında akrebin ...Nefesin buğusunda adlar yazılırken don vurmuş cama...........Sonsuz saygımla hocam
ve sonra, yağmur sesinin kırbaç gibi dışardan şakladığı bir gece:
-bitecek mi, hasret sınırında tuttuğumuz bu nöbet?
-dünya yüreklerimizden büyük değil sevgilim, bitecek bir gün, bitecek elbet...
şiirin en güzeliydi; ılık bir meltem yüzümde esti! Sonra nefesimi kesti! güz güllerinde duyduğum en güzel sesti! İyi geceler...
Sayın Cevat Çeştepe yi okumak ayrıcalık..
ve ayrıca çok da güzel..
Buğuların üstüne birşeyler çizmek çok kolaydır. Buğuların üstünden Kafdağına ulaşmakta öyle. Ama gerçekleşmesi mümkün değildir buğu üstünden. Şiir bunu anlatıyor sanırım bizlere. Herşeyin bir vakkti vardır. Konusu ne olura olsun şiir niyetine sayın ÇEŞTEPEnin kaleminden çıkmışsa roman gibi okunuyor,film gibi seyrediliyor ama şiir tadı alınıyor.Tebrikler sayın usta.Ant.ve tam puanım ile.
o an bir buruk sancı güvertede, hani dokunan olsa ağlayacağız
anlaşılan sabah güneşini gene, ayrı şafaklarda karşılayacağız,
yanarken içimiz, aynı yangınlardan…
Diline, yüreğine selamlar olsun sevgili kaptan. Yine geminle kafdağına doğru bir deniz macerasındasın.....
/bana güzel bir şey söyle, şiir yazmak istiyorum diyorsun
yüreğine bakıp, öyle güzelsin ki diyorum, gülümsüyorsun/
Bu yeterli zaten, bu şiir değilki şiirler, bir dünya dolusu...
Sonra;
/hani şiir yazacaktın diyorum, oysa sen şimdi ağlıyorsun
gözüme bakıp, gözüme mutluluk kaçtı, ondandır diyorsun/
* * *
ve sonra, yağmur sesinin kırbaç gibi dışardan şakladığı bir gece:
-bitecek mi, hasret sınırında tuttuğumuz bu nöbet?
-dünya yüreklerimizden büyük değil sevgilim, bitecek bir gün, bitecek elbet...
Cevat Çeştepe
İşte tam da burası, şiirin en canalıcı noktası,
olamaz böyle bir güzellik...
Saygılar sayın şair...
Bu şiir ile ilgili 97 tane yorum bulunmakta