arabım şişede
elim boşlukta
şiirim
damladı
ha damlayacak
kalemimin ucunda
içimde
fermante olan
birşeyler var
üzüm mü
gözün mü? biledim...
ama ekşiyorsun içimde
ellerinin
rüzgâra karşı
uçmasın diye
sımsıkı tuttuğu
şemsiye
olmak isterdim
tutun bu akşam köşe başlarını
filyos'un
yangın yedireceğim gecelerine
ey sevgili
sakla bu gece ay'ı benim için
parlamasın yaram mevzilerde
sıyırdı gecenin bulutsu duvağını
tek dokunuşta yel
gösterdi/ay yüzünü
sonbahar gibi dağıldı odaya telâş
bozdu ütülü ne varsa
sokaklarda savrulan yapraklar kadar
bir karıncanın iki adımı
arasında
çoğalıp kaybolan
soluğudur
sığdırır dünyaları
o minik yüreğine
aynı kadeh içinde
çözünseydik eğer
malum buz dağları erirdi
biz ki küresel ısınırken
aynı boylamda
nü'dist ayinlerle.
ölmek miydi uykum
sabahsız uyanışlar mı telaşlı
kaşımdan süzülen ter
bi çağlayan
çölün ortasında
kıvrılıp yatağını ıslatan
fırlıyorum yayımdan
her defasında bir eros oku
hedefim karşımda
sen oluyorsun
sana varma varamıyorum
çünkü hep
http://www.uludagsozluk.com/k/bu%C4%9Fra-yener/