Bu toprak,
yalnızca çamur değil
bir kardeşin mezarı
bir annenin duası
bir askerin son nöbetidir
Her karışı
bir adım, bir iz
bir kurşun yarasıdır
Dağları sadece taş değildir
bazıları omuz vermiş,
bazıları yüreğini bırakmıştır oraya
Bir çocuk koşuyorsa hoyrat rüzgârda
bil ki biri yürümemiştir o yolda
ayağa mayın değmesin diye
çünkü vatan,
bazısına toprak
bazısına kefensiz yataktır
Ekin biçen bir köylü
terini silerken alnından
sabah ezanıyla uyuyan bir imam
bir sabah nöbetinde titreyen asker
hepsi aynı duanın içinde
hepsi aynı sancının içinde doğar
Vatan
kağıtta çizili sınır değildir
bir çadırda uyuyan Türkmen’dir
bir ovada koşan Yörük
bir yaylada koyun güden Kürt çocuk
bir fırında sabahlayan Rumeli gelini
bir kilimdir bu memleket
deseni çok, toprağı bir
Ve bayrak…
bayrak yalnızca renk değil
birinin son nefesidir
bir tabutun üstünde
bir annenin gözyaşıyla yıkanmıştır belki
ama rüzgârla dimdik durur
çünkü arkasında milyonlar vardır
Bu vatan
ne satılır
ne unutulur
ne de sadece şiirle anlatılır
O yaşanır
taşını sırtında taşıyanla,
canını ardında bırakıp gidenle
ve dönmeyi hayal edemeden düşenle yaşanır
Ve biz,
diz çökmemek için
dünyaya baş eğmemek için
bu toprağın üstünde değil,
önünde eğiliriz.
Kayıt Tarihi : 21.6.2025 11:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!