Bir sırdın, köhne akşamların yorgun saatlerinde yüreğime fısıldanan.
İhtiyar yaramın ilacı idin, güllerin zarif bedeninden alınan,
Işığımdın, solgun yüzlü perdelerin hücrelerinden geçip yüzümü okşayan,
Gözyaşımdın, matemli gecenin avuçlarına tebessümle damlayan.
Sabahımdın, Güneş ile beraber kapımı çalan,
Rüzgârımdın, buğulu camlara şiirlerini bırakan.
Heyecanımdın, Yüreğimdeki hazin ezgileri neşeli türküler yapan.
Çağlayanımdın, durgun mısralarımın saçlarını okşayan,
Yağmurumdun, gönül yurdumun yürekli kayalarını yosunla saran.
Yorgun yanımdın, dağların takatsiz dizlerine başını yaslayan.
Kâbuslarımın Kâbusuydun, geceleyin bir dua gibi başucumda nöbet tutan.
Yatağıma sokulan güneş idin, sıcak ellerinle yüzümü okşayan
Yüreğimin en kutsal hissiyatıydın, Adını duyduğumda beni ağlatan
.
Gecenin nilüfer saçlarıydın yüzümü sarıp sarmalayan
Damarlarımda dolaşan kandın beni yaşatan.
Sarılışımdın, sabaha gebe geceye. Yüreğimdin. Ağır Sevdamdın…
Fakat şimdi yoksun ! Sensiz üşümekte bu beden. Sensiz ağlamakta bu gözler. Bu ne beter Sensizlik be. Bu ne beter yokluk, bu ne hazin hasret...
Artık, deli yağmurlar ıslatır sensiz yaşadığım virane şehri.
Günaydın diyemem aşk kokusunu ellerinde tutan sevdalı goncalara.
Gülemem karanlığımı aydınlatan boynu bükük yıldızlara.
Sararım, gözlerinin gölgesini bıraktığın denizin soğuk ve ıslak bedenini.
Gözlerim yine nemli halini alır,
Hasret, yine çoğaltıp hüzünleri bir kor gibi yüreğimi tutuşturur,
Kavuşamam sana, vuslatın kapıları kapanır ardı sıra.
Gece, çeker solgun yüzlü perdelerini üzerine.
Tüm silahlar bana doğrulur delice.
Yokluğun kara bir uğultu olup takip eder sahipsiz gölgemi,
Parmaklarımın arasında öfkesinden titreyen son cigaram gibi içerim sensiz geçen günleri.
Ayrılık Acı yüzünü gösterir bana, Kader kahkahalarını savurur ölü yüreğime.
Erir benliğim, zayi olur yüreğim.
Ölümün kollarında sarsılır bedenim,
Acı sonsuzluğa savrulur düşlerim.
Yüreğimin ağlayan namelerinin isyanı düşer geceye.
Gözlerinin gölgesi yüzüme vurulup çekilir delice.
Zulamda sakladığım Tebessümüm, Bir kâğıt parçası gibi buruşturulup haince atılır çöp tenekesine.
Milyonlarca vurgun yer yüreğim, Kurşuna dizilir zihniyetim.
Nemli gözlerimin aşinası olur her yerde hayalin. Ölüm sadık kalır randevusuna.
Ansızın yok olur düşlerim,
Kapanır yorgun gözlerim yokluğunun ötesine.
Defalarca çoğalır, kirpiklerimin önünde titreyen göz yaşım.
Uzaklardan duyulur Senin hıçkırıkların,
Uzaktan duyulur, ölümün hazin uğultusu.
Bu ne beter sensizlik. Bu ne beter Hasret. Bu ne beter ölüm?
Toprağın bağrına düşerken ölü bedenim, Şu 6 heceye işitmendir son dileğim.
SE Nİ SE Vİ YO RUM
Muhammet Çağrı CihangirKayıt Tarihi : 10.1.2012 16:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!