Bende yakın olarak kal bana yakın kalmadan. Öyle ki sana ulaştığım zaman gölgem üzerime düşmesin. Sana ulaşmak! Bunu düşünmenin yarattığı saadet ağrımı dindirmeye yelteniyor. Mesafelerin aşılabilirliğine dair bir hükme ulaşıyorum. Belki bu yalnızca yanılsama ama sen ötede saklı durmakla bu anlamı doğuruyorsun. Ben de varlığını kendime telkin ile yorgunluğumu teskin ediyorum. Sair sızılardan alıkoyacak nöbette buluyorum ruhumu. Kuşatmaları böylece yarıyorum. Yolculuğumun sırrından hissesi olmaksızın eşkalim hakkında fikir beyan edenleri aymazlıkları içinde bırakıyorum. Ey hayatı çıldırma pahasına yaşayanların, budalalıklarına cesaret diye ad yakıştıranların, diğerlerinin müstehzi tebessümlerine bahane, öfkelerine kışkırtıcılık sunanların ereği; ben sana yaklaştıkça sen de bana yaklaş. Göğsünde cehennemi taşırcasına ağır bir yükün altında kıvranarak sürdürdüğüm seferi eteklerinde bitir. Yakarışlarımın sendeki karşılığı çaresizlik olmasın. Erişilmezliğini inkâra gücüm yok. Eğer bu hakikat beyni kamaştıran ışıltısıyla bende belirirse terk ettiğim dünyaya mağlup orduların yüklendiği utançla döneceğim. Beni anlamlı bakışlarıyla, güven doğuran alkışlarıyla uğurlayan benzerlerim konuştuğum dili anlamayacaklar. Onlar için ümitsizlik ve keder kaynağı olacağım. Sırtımda sende unutmak ve umursamamak üzere taşıdığım utançlar. Kucağımda yaşanılabilir bir hayata uçurumların uğultusunu iliştiren korkular. Ellerimde başkalarının kahrından kurtarılmış insanca mesuliyetler. Bunların bulaştırdığı zehirle yoğrularak ve sana varmanın tasasını hiçe sayarak hazırım. Sen erişilmezlik renginden arındığın gün ben yeniden dirilmenin kıvancına ulaşacağım.
Bu, kendine varılamayan uzağa doğru bir sesleniştir.
2010
Her şey bir anda başladı
Yaşandı
Ve bitti...
Yan yana gidip de bir süre