Asi bir çağlayan olduk
Biz gönlün tenha coğrafyalarında
Yitirdik bakir ve masum sevgileri
Hayat değirmeninin taşları olduk
Umutları ezen...
Nehirleri tersine akıtıp koca şehirleri yıkan
Kumsala yazılmış isimler
Suyun üstüne açılmış yollar gibi kaybolduk evrende
Aynı safta oynasakta
İstem dışı kendi kalemize attı golleri ayaklar
Mağlubiyete koşar adımlarla
El ele, göz göze gider gibi...
Sinede açan sabır çiçeklerini
Gönül bağımızdaki sevda güllerini
Soldurduk acemi bahçıvanlar gibi.
Kaçışlara gel_gitlere dayanamadı
Yürek mahkumları
Son kurşunuda sıktık hiç düşünmeden
Bu kara sevdaya...
Şimdi ise mutsuzluğu hedef tahtası yapıp
Ona odaklandık
Sığmıyor yalnızlıklar bu koca şehire
Sessiz çığlıklarımızı isyana dönüştürdü kalemimiz..
Gelde gör be yosun gözlüm.
Çare değil artık şımarık pişmanlıklar
Limanda beklemek olmaz
Bileti kesilmeli son yolcunun da
Tabelasını da değiştirmeli
Bu iki kişilik şehrin.
Silme zamanı geldi onu haritadan
Saymayarak bu kenti coğrafyayı da baştan çizmeli...
Desem de defalarca kaç kez kendime,
Gel de gör be nehir gözlüm
Kaşesini basmıyor bu deli gönül
Sol tarafa hala
Basamıyor ne yapsada...
Kayıt Tarihi : 3.3.2013 20:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!