Bugün bir efkarlıyım,
Hatta bin efkarlıyım.
Alıp başımı gidesim var.
Dağdaki kızıl ota,
Denizdeki girdaba,
Yıldızın ışığına,
Ayın halesinde kaybolasım var...
Yeniden doğasım var hayata,
Kır çiçeklerine tutunup,
Meltem olup savrulasım var bahara.
Buhar olup çıksam göğe,
Yağmur olup yağsam yere,
Irmak olsam coşsam,
Fütursuzca koşsam,
Dağa taşa karışsam özgürce...
Bugün bir efkarlıyım,
Hatta bin efkarlıyım.
Bir dem alsam bahardan,
Çakır keyif olsam papatyadan
İçimden coşa gelsem,
Kahkahalara boğulsam nefesim kesilene kadar...
Bugün efkarım var.
Yüreğimi kaza kaza kanatan,
Dip köşe acıtan...
Bugün bin efkarım var,
Naçar...
Gri...
Sessiz...
Kayıt Tarihi : 24.8.2025 02:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Doğaya sığınmak, kaçmak değil; aksine kendine dönmenin bir yoludur. Ben dağdaki ota, denizdeki girdaba, ayın halesine yürüdüm — belki de içimdeki seslere biraz sessizlik bulmak için. Bu şiir bir iç döküm. Ne tam hüzün, ne tam umut. Sadece içimde biriken yağmurun sesi... Okurken kendinden bir şey bulduysan, duygular yerini bulmuş demektir. Keyifli okumalar.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!