birbirimize bile söylemediğimiz şeyler vardı,
mesela ben annemi nasıl gömdüğümü
sen bana nasıl yalan söylediğini
anlatmadık.
ama içimizde tuttuğumuz şeyler
göğsümüzde mezar kazdı.
herkes sustu.
ben de sustum, çünkü öyle öğretildi.
sandım ki susmak sevmenin bedeli,
meğer ölmeye razı olmaktır.
çocukken portakal kabuklarıyla
soğuk duvarları ısıtırdık
şimdi ne battaniye yeter,
ne biri iyi misin dese inanacak halim kaldı.
sesim içimde yankılanıyor artık
boş bir odada bağırmak gibi kimse duymuyor
ama ben hâlâ anlatıyorum
çünkü bu defteri kapatmadan
bir şey söylemem gerekiyor:
ben eksilmedim.
ama sen — sen çok küçüldün gözümde
bir çocuğun kırık oyuncağına bile
daha çok değer verilir.
Aytaç Korkusuz
Kayıt Tarihi : 19.7.2025 18:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!