Rüyamın girip koluna
rica ederim Müzeyyen böyle uyuma
yağmura hedef gösterip beni
ve saat hep aynı gibi
üstümde kırık baş ağrısı
karanlık abiyesi giyince hamasi
yıldız gizlemez seni
şehirden uzaklaştınmı birden bire
en parlağı düşer ücra beyliklerime
apaçık ellerin diye anılır sahici benzerlerine
kraliyet mavisine boydan boya dolanır
sevişiriz kurak olmayan renklerin segahına uzanır
soğuk renklerin ise oldukça karanlık
şehir ise biat begonvil dizili pencereni açınca
şarap kokan ağızda müzeyyenli bir ağıt
lezzetlenirim dudak kenarlarına
siyah gece bulutlarından çok sana yakışır
çevrenden sarınca ayağa kaldırıp omuzlarına dumanım
saçlarından sızan çiçek özlerin arasında aptallarım
kat kat yağmurun ulaştığı bulutlarından soyun
ılık ıslak yorgansız baldırına varana
ve rica ederim böyle uyuma
mevsim dönerken kırkıma
katre katre kasrına ani kaçışına da
saklanma cam arkasına yağmurda tir tir
yukarı aşağı çizerse de bacaklarını bir diken
gülü erken intihar eder ot kargaşası Müzeyyen
bir şiire başla kendine yakın hissettiğin
adresin uçsuz bucaksız çayır sokaklarıdır himayen
hüzünmü denir kendini hissettiğinden beri
belki duşta ağladığın kadar kimse seni dinlemedi
kapı duvar muktedir
insanlar kendinden başkasına sağır lakin
ve saatin hep akrebe hain
elinde münasebetsiz Revolverin
Rica ederim böyle uyuma
uykumun girip koluna
Kayıt Tarihi : 11.10.2018 19:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
