Boyacı çocuk Şiiri - Ahmet Cemil Atay

Ahmet Cemil Atay
196

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Boyacı çocuk

Kahverengi gözleri, kahve tonunda uzun saçları sanki küçüklüğün,
Minnacık vücudu, elinde taşıdığı bir kutu boyanın yorgunluğu,
Bomboş koltukları umursamıyor, nedendir yüzünde derin bir hüzün.
Akasında tombul babası, boyalı elleri, ensesinde karamsarlığın soluğu
Her halinden belli boyacı babasının tulumundan damlıyor ucun ucun
Rengârenk yüzünde kalmış birkaç dişi, askılı pantolonu, sönük gülüşü
Minik kızın dalgalı saçları, rüzgârın cilvesi, inceden düşen yağmur taneleri
Kaç zamandır özleminde olduğum, çocukluğum, gözleri kahverengi, çocukluğun
Minik elleri, incecik yeleği, siyah eteğinin gölgesinde minnacık yüreği
Uzaklarda bütün arayışları, herkeslerden kaçırdığı olgun bakışları
Camın önünde soğuk bir sonbahar gününün bütün işleyişleri
Kır saçlı babasının umursamaz haline nispet hali bir yekûn
Kahverengi gözleri, kahve tonunda uzun saçları sanki küçüklüğün
Patır patır damlıyor yağmur taneleri, ellerinde şemsiyeleri
Koşuşturmakta yol boyunca genç kızlar, peşlerinde arsız gülüşleri
Elinde bastonu altmışlarında yaşlı delikanlı dedem ve gözleri
Dilinde bilinmez nerden kalma ahenkli sözleri
Çukur tümsek demeden, belirsizliğinde yolun akışı minibüsün
En rutubetli duvarların nemli plaklarından kalmadır
Meyhane sabaha karşılarında karşılaştığım bir tutam türküm
Elinde sigarası, belinde dededen kalma makinesi, hayatı
Dört teker üstünde bir yukarı bir aşağı minibüs şoförüm
Sallanıyor minik ellerde bir kutu boya sağa sola
Ha düştü ha düşecek minik ayaklarında ıslanmış terlikleri
Homurdanıyor aksi babası, umursamazlığı şimşeklerin davetçisi
Ağlamayan gözlerinden yaşlar damlıyor minik kızın
Minik ellerinde senin ellerin, tıka basa minibüs ama yalnızım
Saçların savruluyor, eteğin uçuşuyor, ellerimde tatlı gülüşün
Kahverengi gözleri, kahve tonunda uzun saçları sanki küçüklüğün
Sabah sabah iniyor gizemi günün, ince bir detayla önüme
Ayaklarım kıpırdıyor geçmişten gelen notaların peşinde
Tebessümüm sıcak günlerde gözümün önünde uçuşan kelebekte
Kayıyor zaman dilimleri, iç içe giriyor her şey hayalinde
Belinin kıvrımlarında ellerim, mutluluğum cilvelerin
Utangaçlığın durgun suların kıyılarında, ben esiriyim dalgaların
Ben esiriyim narin ellerinin ve kahvesinde müebbet gözlerinin
Tüm kelimeler, tüm hikâyeler önüne serilmişler,
Sensiz bir yalnız günün en hassaslığında yorgun gözlerim
Duvağının üstünde usta ellerin nakışları ile hüzün
En tatlı sözlerim, en anlamlı sevişlerim
Kahverengi gözleri, kahve tonunda uzun saçları sanki küçüklüğün.

Bir minübüste-sabah 9 civarı.

Ahmet Cemil Atay
Kayıt Tarihi : 31.3.2008 13:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Cemil Atay