Alexithymia yok bizde..!!! Duygususuz, hissiz, kalpsiz değiliz sevgisiz kalsakta...
Her hangi bir meseleden!!! Bir istikrarlı, bir istikrarsız gibi  davranıp durmadık,kararsız da kalmadık.
Duygularımız açık, beyan, sözümüz dobra,münakaşadan da asla kaçmadık, fakat kaçanları gördük...
Sevdiğim bir  insanın hayatımdaki varlığını ve değerini kıymetini etrafım da iken hissettirdik.yada hissettirmedik, yada o hisseder gibi yaptı, yada biz hissiz olana hissettiremedik geçiremedik,?Fakat defalarca net  bir şekilde içimizden geçenleri dobra dobra açıkça söyledik.Yapamam dediklerine sonrasında  ise  yaparım dediklerine de şahit olduk.
Elde etmek İstediğimizi hayatımızda olmasını varlığına var olmayı defalarca  ömrümüz de daimi olmasını için  peşinden koştuk, mücadele ettik etmeyenlere karşı.
Kimseye boş yere güven vermedik değer ise asla  vermedik. İçimizdekileri dışarıya  aktardık.
Dolambaçlı yolları da hiç sevmem...! Fakat girenleri de gösterdi bu hayat bize.
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta