Ya sonlar nasıldır?
Son bir umudunun yolunun
dört gözle beklendiği anlar?
Herşey kum tanesi özgürlüğünde
hapsedildiği parmaklar arasında.
Umutların sonsuz yüceliğinde gözlerin
uçuk kırmızısında dudak kenarların
ya ellerin?
Ölümün yeni yaşamlara gebe olduğu noktada
nasılda titrekti!
Yoktu son bir sözün
dudakların öylesine kıpırdamıştı.
Son kez, yaşamına başladığın ilk günkü gibi
gözlerin yaşlı fakat dudakların suskundu.
Yoktu yüreğinde bir son çırpınış
vurulu bir kuşun ki gibi.
Ve ellerin ve uçuk kırmızısı dudakların
Yoktu!
Ya neden, neden, neden?
Neden kirlettikki ak kağıtları
kara kömürle bir sevda, bir nefret, öylesine sıradan bir şey için.
Ya neden ak düşerdi saçlarımıza?
Zamanında kirlettiğimiz, aklığını, saflığını
herşeyiyle hapsettiklerimizin bir kaçışı mıydı?
Yoktu bakışların.
Gözlerin, penceresinden odasına kaçmış bir kızın penceresi gibi
BOMBOŞ!
Kayıt Tarihi : 28.1.2006 00:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!