sakalına ak düşmüş toprağın çoban yeli
eşkıya bir türküdür dilinde nasır
kavalın sesi yok sırtımda dağ ölü
güneşe nasıl inanır
zindanda büyürken gece
aşka sağır gönlümle emzirdiğim sürü
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Ve ölüm ara sıcaktır, tanrıyı bilenlere...
güzeldi
'ört beni Muhammed..'
ve...
kazma kürek sesleri..tahtama düşen toprak sesi..soğuk sesi ve dahi karanlık sesi!
'hani yüzme biliyordun'(bu da bir enayinin* sesi..!)
eeyyy rabıta-ı mevt!
bknz 'enayi' için;kendi güvertesinde boğulan deniz...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta