Kalabalık sokakta rastladım kendime,
havadaydı aklım, bir karış mesafede...
Selamsız geçtim bakmadım yüzüme.
Ben böyle yapmazdım,
demek hayatım aşmıştı başımdan yine.
Uğultu da değildi, kuru gürültü de duyduğum.
Derinlerden bir yerlerden,
bir alto saksafon absürt bir ritm yakalamış,
solosunu geçiyordu...
Demek caz yapıyordu yine birileri!
Külahları değişenler vardı,
külah konusunda tezgah açanlarla.
Hararetli bir mevzuu görüşülüyordu,
onun külahını alıp, diğerine giydiren çakallarla...
Çocuklu kadınlar doldurmuştu sokağı,
kariyer peşinde olan hemcinslerinin çalıştığı saatlerde...
Yüzü olmayan adamlar tutmuştu köşe başlarını,
üzerlerinde eski, partal ödünç elbiseler...
'Oy' peşinde koşmaktan yorgun düşen,
yürümeye alışık olmayan ayaklarında,
İtalyan ayakkabılar, absürt bir görüntü oluşturuyordu,
en az saksafonun ritmi kadar!
İşte böyle arkadaşlar,
bizim sokaktaki manzaralar!
Kayıt Tarihi : 5.5.2005 15:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)