...Bizim Şiirimiz...Serbest...Taşlara Vu ...

Su Gibi Şiir Grubu Şairleri
227

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

...Bizim Şiirimiz...Serbest...Taşlara Vuran Sırlar


Arnavut kaldırımlarında dinledim
iniş çıkışlarını hayatımın
ayak seslerimin aksinden
yokluğunla buluştuğum anlarda
taşlara geçti izlerim

yağmurlar yağdıkça
küçük aralardan aktım denizlere
tortuları silercesine karıştım
zamanın perdesindeki gölgelere

hoşçakal derken bağım öne eğik
gördüm avcuma düşen gözyaşlarımdaki
boşluğa bıraktığım sırrımı...
eflatun ufka bakarken
taşlara sinen...yadımı...
.................................................................Merâl ÖZCAN
taşlara sinen...yadımı...
gözlerimin içine sızım sızım işledim
yalnızlığın surlarından
boşluğa usulca aktım
tarifsizliğin derinliğinde kayboldum

kuyu içinde karanlık
karanlığın gözlerinde sen
sensizliğin koyuluğunda ben
kalbimin orta yerinde
silinmeyen kırmızı lekeler...
.................................................................Burcu YALKIN
lacivert gecelerin alacakaranlığında
bulutlarla şimşeklerin kavgasına karışıp
yamaçlardan süzülen ıslak ışıltıların
taşlara vuran hüzünlü yakamozları
alıp götürür beni
her seferinde zamanın gerisine
yılların ihanetine.
güzelliklerle acılar
birbiriyle yarışırken bile kavgalılar
nice tufanlar gördü de gönlüm
vazgeçmedi,
vazgeçmeyecek bu sevdadan
ömrümün güneşisin sevdam
.................................................................Burhanettin AKDAĞ
ömrümün güneşisin sevdam
taşlara düşen gölgem eğik başımdır
kaldırımlar tüketti acımadan beni
kaldırımlar bir ritim gibi ezberletti seni

yağmurlarla ağladım cisil cisil
yapraklar taşıdım ayaklarına
kalbimin orta yerinde bir ahu vardı
gizli izlerimin taraklarında

sırlarda çiçekler açar büyür
aşk denilen ülkenin topraklarında
.................................................................Ertuğrul ŞAKAR
aşk denilen ülkenin topraklarında,
tarihin izlerini taşıyan,
tırnakla kazınmış bir anıt gibi yükseliyor önümde,
solgun sütunlara yazılmış ağıtlar.

vakit tamam nasılsa pasif bir isyan
etrafımı küf ve nem kokuları sarmalı
derin bir içtenlikle ah çekmeli insan

bilumum ağrıları yontarak birkaç damla yaş akıtmalı.
topyekün acıları amuda kaldırmalı zaman.

duyuyormusun iniltilerine duyarlı duvarlarımın yaprak yaprak çatırdıyor sıvası
şimdi tabiri caizse zirve yapan ete kemiğe bürünen duyguları.
yerli yerinde terli zemine dökme sırası.

dört köşe ranzamın taşlara vuran sırları,
sızmalı yüreğimin ilk göz ağrılarından.
taşlara dokunmalı ruhumun tüm gizemli sırları...
.................................................................Tarık SASAOĞLU
bir avuç toprak serildi, göğüs kafesime.
yağmurlarla ıslandı sırrım, yoğruldu edeple.
alnımdan dökülen terin izlerini taşıyor;
ellerimle oynaştım, çamurdan yapılmış nazeninle.

harcanmış emeklere yazık, sabrım artık taşıyor.
sana inanmak istiyorum, ama çok zor geliyor.

çekilmiş zihnime, istikrarsız zikzak çizgiler.
izlerimi taşıyor duvar, çatlamış düşünceler.
intikam duygusu yansıyor, yaşlanmış yüzümde
gölgemde bile görülüyor, dertli geçen seneler.

asılmış taş duvara, bir nokta gibi duruyor.
önemi yok nasıl olsa, uzaktan her şey anlaşılmıyor.
yüzüme çarpılan sırlarım, kadir kıymet bilmiyor.

yeni bir beklenti değil, korkusuna alıştım.
belki bu son olur diye, rüyasına dalmıştım.
yerinden kalkmaya niyet eden, aykırı kalemime
derinden gelen söyleşiyle, çoktan sarılmıştım.

ustası oldum, örülmüş taş duvar sırlarının.
harcına ahı döküldü, amansız göz yaşlarımın.
.................................................................Kamil ÇAĞLAR
taşlı topraklarında ayaklarım kaldı
yanan sıcaklarda terim ve kanım,
aşk ekmek sanılırdı o yerlerde
ve sevda denilen şey kupkuru bir daldı.

toprak kıraç, ana kısırdı
acılar resmoldu kaldırımlara,
şimdi kara taşlarda
açılmamış tomurcuklarımız
yoğurdu hüznümüzü gurbetin yolları
.................................................................Mehmet SARI
bir veda gecesi sinmiş yastığımın baçucuna
bir de sevdan kazınmış yüreğimin sancısına
yol yol sürüklenen sarı yaprak gibi nefesin
taşlara sinen sırlarımı açığa vurur acımasızca
.................................................................Seher GÜNEŞ
yerin göğün kulağı var!
bu ne bir vesvese
ne de montaj anlıyor musun?
gaipten uzaydan
içerden dışardan
kulağıma kadar ses geliyor

taş devrinden kalma sesler gıcır gıcır
taş plaktan günümüze kadar eskimeyen
sahibinden naklen ve orijinal
kerameti kendinde menkul sesler
uykudan uyansam kayıtlı
uykuya dalsam silinmez
teypten
uydudan
uykudan
uyanıkken
kulağıma kadar ses geliyor

her kes
ağzından çıkanı
kulağıyla duysun
çok ciddiyim
bir bekçi köpeğinden ihtar
miyavlayan kediden haber var
cayır cayır yanan odundan ateşten
boş kovandan yalandan
tıpış tıpış
kulağıma kadar ses geliyor
.................................................................Cemal ÖZTÜRK
dilsiz bakarlar, sessiz,
oysa yüzlerindedir onca acı iz...
ah! Taşlardaki sır,
şâhittir acılara bilmem kaç asır?
savaşlar, ölümler,
her eziliş, her vuruş,
parça parça olmuş
sert yüzlerinde yansır...
tepelerde, kırlarda,
yitmiş çok asırlarda,
kaybolmuş izler saklı
taşlardaki sırlarda....
.................................................................Hâlenur KOR

Su Gibi Şiir Grubu Şairleri
Kayıt Tarihi : 6.7.2007 20:28:00
Hikayesi:


Grubumuzun ortak şiirlerine katılan şairlerimiz, dizelerinin SU GİBİ ŞAİRLERİ yetkili şairlik sayfasında yayınlanmasına izin vermiş sayılmaktadır. Kendi bölümü dışında, şiirin bir kısmını yada tamamını sayfasında yayınlamak isteyen şairler, diğer şair arkadaşlardan izin almak zorundadır. (Bu yasal bir gereklilik ve uyarıdır)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Burcu Yalkın
    Burcu Yalkın

    Emek veren,okuyan ve duygularını paylaşan tüm kalemlere selam olsun...Saygılarımla...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Su Gibi Şiir Grubu Şairleri