Kalbin işi çok zor.
Hiç durmadan çalışır,
Bir de aşka dayanır.
Artık yorgundur,
Bir avucun içinde sıkışır.
Ölüyorum…
Aşkından ölüyorum.
Parmaklarımdan önce dondum,
Bedenimden önce ölüyorum.
Bırak da daha rahat öleyim.
Bırak daha hızlı öleyim.
Artık bitsin,
Eziyet çekiyorum.
Bir küçük tetik…
Demir çok iş görür,
Ama soğuktur.
Belki ellerin üşür,
Yine de bana doğrult.
Bir kuru kibrit…
Önce kendisi yanar.
Ateş ki düştüğü yeri yakar,
Senden bana sıçradı.
Tutuşturduğun bir kuru ot yandı.
Yeşil ağaç, kırmızı toprak…
Orda güneş geç doğardı.
Muhtemelen bu kuş oradan geldi.
Gül yaprağı…
Hem rengine hem kokusuna geldi.
Buradaysa güneş üzerine doğdu,
Tek yanağındaki gamzenin üzerine.
Hem güzelliğine hem gülüşüne doğdu.
Güneş o gül için dolandı geldi,
Kuş onca yoldan geldi.
Güneş ki suda uyur,
Senin kadar sakin durur.
Ruhumdaki büyük kusur,
Ne yapsam belli olur.
Masmavisin…
Denizde denizden çok mavisin.
İşte o kadar çok güzelsin.
Kör kütük sarhoştur,
Bu gönül nasıl düzelsin?
Benim kadar çok sevme.
Sevmek çok ağır yük, çok.
Acımaz sana ızdıraptan sonraki kahır!
Benim kadar çok sevme Birtane,
Sevmek ağır, çok ağır.
Şair Zegan
Şair ZeganKayıt Tarihi : 25.11.2025 14:53:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
20 Eylül 2011




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!