İçim ürperiyor ellerim metal soğuğu
Yeniden çizilmiş coğrafyaların çocuğu
Her mevsimin soğuğu
Issızlıklar ıslık çalıyor şimdi
Kaydedilmeden silinmiş şiirleri geri getiremem belli
Belki de anılar tekrar yaşatılmadığından beri
Griye bulanır sis bulutları
Erkenden yandı yine sokak lambaları
Geriye kalan hüzün yolculukları
Akşamüstü eve
Döndürür hüzünden geriye
Kedinin mırıltılı yalnızlığına hazırdır artık
bir ihtimaldi sevmek,bulut gibi değişmek rüzgar nereye ve hangi yöne süreklerse oraya gitmek
bir ihtimaldi sevmek, hüzün gibi çöktü şimdi yağmur zamanı ne ağlayan bellidir nede sevinen, hüzün ve sevinç kardeştir artık
bir ihtimaldi sevmek,yağmur sonrası gökkuşağından olmayan renkleri sevdim ben hep
tüm kelimeler anlamlarından uzak konuşuluyorsa
altını çizerek kurduğum cümleler
üstü açılıp bambaşka anlamlara sarılıyorsa
ne anlamı kaldı şarkıları sözleriyle söylemenin
ıslıklarla tamamladığım mırıltılar
aslında kelime haznemde inleyen nağmelerdi
Yağmurun yabancısıymışım
Hava soğuk
Benizim soluk
Daha ilk vurduğu damlada
Keskin bir bıçak kesti sanki
Derimin açık kalan yerini
Her yolu sevgiye çıkan
Senle vücut bulan
İklim, iklim bende yaşanan
Kokusunu giyinmiş tende kavrulan
Hasreti gözlerde barındıran
İki dudağımın arasından
sensiz yaşayamam
elbette ki; yaşarım
ama nasıl?
bir tarafım yokmuş gibi
ya da kolum kanadım kırık
ne bileyim işte
Penceremden dışarısını süzdüm
Dışarıda kış güneşi
Yerdeyse erimeğe direnen karlar
Avcılar yine av peşinde
Kimisinin tuzakları var su yollarında
Zevkmiş, merakmış, av yapmak
Hiç bir kelime bulamıyorum
Dur demeye
İçinden bir nehir akıyor
Ve sen kapılıp gidiyorsun
Dur desem de dinlemezsin şimdi
Ben zaten iki kelimeyi bir araya hiç getiremem
Nehirler kavuşmak için akar denize
Kavuşmak kaybolmaktır aslında
Karışınca denize
Vazgeçmektir kendinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!