Leyla’ya gerek yok kalbimde varsan
Varlığın bir nurdur güzel sevgili
Cennete gerek yok sevgiyle sarsan
Varlığın huzurdur güzel sevgili
Görse gözlerini kömür utanır
Nağmeler inlerken sazın telinde
Gam seni almasın yüzün hep gülsün
Acı söz olmasın tatlı dilinde
Dert seni bulmasın yüzün hep gülsün
Kaşı gözü kara esmerden teni
Dalmış seyrederken mavi denizi
Aşkla bakan gözün düştü gönlüme
Görünce sudaki o parlak izi
Aya benzer yüzün düştü gönlüme
Gördüğüm hayali gerçekmiş sandım
Sevgiye saygıya aç kapıları
Fitneyi fesadı çöz biraz biraz
Eskiyip köhnemiş bu yapıları
Kaldırıp başını boz biraz biraz
Uzak dur yalandan koru dilini
Kırdaki çiçek sandım güzelliğine kandım
Yeni açmış gül gibi kokan bir güzel sevdim
Aklımı aldı benden mecnun gibi dolandım
Sevgi dolu gözlerle bakan bir güzel sevdim
İçimdeki hüzünler aşkıyla bir bir söndü
Menfaat uğruna adam satmayı
Bilenler biliyor ben bilemedim
Konuştuğu söze yalan katmayı
Bilenler biliyor ben bilemedim
Bilerek haksıza haklı demeği
Hayatta yalnızlık hayalin olmuş
Kurduğun hayali boz benim için
Divane bu gönlüm aşkınla dolmuş
Aşk dolu gönlümde yüz benim için
Sevip de sevilmek senin de hakkın
Oturmuş bir başına hüngür hüngür ağlayan
Gözü yaşlı kimsesiz üzgün bir kadın vardı
Ağarmış saçlarına tülbendini bağlayan
Bakışlardan incinmiş ezgin bir kadın vardı
Uzağı seçemiyor pek görmüyor gözleri
Bu duraksız zaman benziyor sele
Selde dal olmayı beceremedim
Sürükledi beni ulaştım göle
Gölde sal olmayı beceremedim
Toplamış poleni benzer sarıya
Dün akşam beklerken kabir başında
Aklıma sen geldin bağlanmam sana
Adımı görünce mezar taşında
Uykumu sen böldün bağlanmam sana
Her gece farklı bir rengine daldım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!