Biri Sensin Biri Sivas

İki sevdamdan biri sensin, biri Sivas.
Yaradan aşktır, o başka.
İnsan düşünce o aşka.
Beşeri görmez gözü.
Ben sevda diyorum.
Biri sensin, biri Sivas.

Sivastan kaçıyor sana yakalanıyorum.
Senden kaçıyor Sivas'ta saklanıyorum.
Nasıl bir sevdadır ki bu
Biriniz nefes diğeriniz bir yudum su.

Ben seni sivas gibi sevdim.
Kışları sert ve soğuk,
Kar fırtınası altında yakarken sevdanın ayazı. Bakışlarında buz tuttum Sivas'ın nazlı kızı.
Yanan yürekte yangınıma düşen kar gibisin,
Soğuk ve çekici.
Titreyen vücudumu umursamadan,Biliyorum ki bu anlarda gelip gecici.
Yağan kar bedenimi sarmadan.
Karlar üzerinde bıraktığım ayak izi kadar sevdim seni.

Ben seni Sivas gibi sevdim
Yazları serin ve kurak
Toprak kokan ellerini tutarak.
Gökyüzünde güneş yakarken çehremi,
Bir ürperti kopar duygularımda susuzluktan,
Toz bulutu kapatırken masum mahremi.
Kuraklıktan toz toprak içinde bir sevda bu benimki.

Tabiatın sararmış rengi,
Sivas gözlerini gizlerken,
Kaleye çıkıp bizi izlerken.
Ben Kızılırmağın koyusunda sevdim seni.

Ben Sivas'ı senin gibi sevdim.
Yıldız Dağı gibi batan bakışlarında.
Sonsuzluğa uzanan ok misali kirpiklerin var.
Zemheri kışında açan güneşmisin, nesin.
Söyle bana,
Sen Sivasa olan sevdamın neresindesin.

Ben Sivas'ı senin gibi sevdim.
Ayaz kokan gülüşlerine tutunarak.
Çifte minare misali örgü saçlarında hasreti unutarak.
Kaplıca yolundan Kangal'a bakarak sevdim seni.

Soğuk gecelerde tuttuğum ellerinin ateşi,
Buz tutan nefesimi çözerken,
Lapa lapa yağan kar altında çözüldüğümü hissettim.
Senin tebessümünde güneşi gördüm,
Sabah namazı ulu camii avlusunda.
Tan yeri ağarırken, parlayan Gök medresede,
Zemheri soğuğu kaşların yakarken sinemi,
Ben seni seviyorum dese de
Kanım donar dudaklarının ayazında.
Ateş gözlerinde ısınırken sevdam.
Gökpınar gibi fırtınaya tutuldum ben.
Tödürge gölünün derinliğinde.
Seher vaktinin serinliğinde sevdim seni.

Nazlı nazlı yürüyüşünde allı Zeynep'i
İsli bakışlarında Sivas'ı seyreyledim.
Senden alacağım vardı, köylerinden ziyade.
Sivas ellerinde sazım çalınır diye diye
Kekik kokulu koyaklarında üşüdü yiğidim.
Toprak kokan ellerinde sâdık dostu aradım, Güneş rengi buğday başaklarında buldum.
İki kapılı handa Çamlıbele çıkarken yoruldum

Ben Sivas'ı sevdim, seni Sivas gibi sevdim.
Senin için Sivas'tan, Sivas için senden kovuldum.

Ben seni Sivas gibi sevdim
Kışları sert ve soğuk.
Yazları serin ve kurak.
Ya dön gel bana
Yada beni sevdama bırak.