Hepimiz yaşam boyunca hem beden, hem zihin hem de ruh olarak gelişir ve değişir
Değişmeliyiz de
Niye mi; insan salt iç güdüleri ile yaşayan/sür git bir yaşama ait bi canlı değildir
Zira birçok canlıda bulunmayan akıl bizi bu değişim ve dönüşüme mecbur kılar
Önce her canlı gibi doğarız
Bebek olur sürünürüz
Çocuk olur, yürürüz
Ergen olur kırar kırılırız
Genç olur eğilir büğülürüz
Hatalar yapar, onlardan ders çıkarır, öğreniriz
Yetişkin olur, anlarız
İhtiyar olur, anlatırız tüm öğrendiklerimizi
Genlerimizi ve dahi ruhumuza kodlanmış tüm bilgileri/ doğru yanlış demeden tüm öğretileri sonraki nesillere aktarır ve ölürüz nihayetinde
Karma dedikleri şey tam da bu işte
Yani anlayacağınız, yaşamımızın her bir aşamasında, bedenimizin değiştiği gibi, az ya da çok duygu ve düşünme biçimlerimiz de değişir. Aslına bakarsanız bu herkes için geçerlidir
Fakat bazı ruhlar özel gelmiştir dünyaya
Bir görevli gibi
Kimi Evrim desin
Kimi doğa ana
Kimi Tanrı
İşte o gibiler tüm dediğim o Rab'ların bu dünyadaki elleri gibidir.
Bunu farkında olarak ya da olmayarak bilinçsizce bazen içinde bulunduğu ruh ailesi için, bazen de içinde doğduğu çekirdek aile için yaparlar.
Başka da şansları yoktur. Herkesi şifalandırmaya programlanarak gelmişlerdir çünkü dünyaya.
Bu sebepledir ki, pek çok yükü üstlenmişlerdir bir başlarına.
Acı çekerler her bi vakit, siz anlamasanız da
Çünkü rahatı bozup
Alışılmış düzenden vazgeçip
Yalanları -yanlış bilgi ve inanışları yıkıp
Yerine yenilerini koymak zor bir süreçtir
Herkesin harcı değildir bu işler
Tıpkı bir kelebeğin güvenli kozasından vazgeçip
Tüm riskli uçuşlara talip olması gibidir
Kaf dağının ardına varmaya çalışan Anka gibi
Çünkü bilirler dışarda çok da tekin olmayan bir hayat var!
Geyik ve kuzu ile birlikte
Bir de aslanlar, çakallar
Sırtlanlar var
Hiçbir şey yapmasa da
Süne meraklıları
Kımıl zararlıları var
Nihayetinde onlar tüm bu sebeplerden dolayı ne bu Dünya’ya, ne o bedene, ne ailelerine, ve dahi cinsiyetlere bir türlü tam bağlanamazlar
Hiçbirinin içine sığamazlar
İnsanın erkek ve dişi olarak ayrılmasını anlayamazlar
Günümüzün en büyük zorbalığı olan kapital/güç ve En büyük zorlayıcılarından olan aşk, sağlık, sosyal ilişkiler konularının en az birinde, ilerlemelerinin ölçüsüne bağlı olarak bazen de hepsinde zorlanma yaşarlar.
Adları hep bir geçimsize, uyumsuza çıkar
İşte tüm bu sancılı sıçramalarını yapmak üzere görev almış bu kişiler
Bilirler ki, ruhsal dönüşümün tek yolu ahlak, erdem ve etik değerlerden geçer.
Vicdan ve affetme gücünü en büyük güç olarak kabul ederler
Çünkü bilirler ki asıl güç/ mutlak özgürlük
Kendini, ruhunu, olanı/olmayanı özünde bağışlayarak sistemin adaletine teslim olmakla mümkündür
Daha önce öğrendiği şekillerden, ebeveynlerinin ailesindeki her bir ferdin, ve dahi toplumun dayatmayla yayımladığı tanımlardan çok öteye giderek değiştirdiği her bakışı, kırdığı her bir sağlıksız geni, her bir kusurlu tinsel inanışı kendi akıl, ruh, ilim ve bilim süzgecinden geçirerek değiştirip dönüştürür ve erdemli yeni davranış kalıpları geliştirerek tekamül yolunda biraz daha ilerlerler
İşte bu yüzdendir ki onlar hep ötekidir ve bulunduğu o dünyaya/çağa bir türlü uyum göstermezler.
Ve git gide yalnızlaşarak kabuklarına geri çekilirler
İşte olur da bir gün o gibilerle kesişirse yolunuz
Nedenini bilmediğiniz yaşanmışlıklara
Örtünmüş zihniyetlerinizle
Mühürlenmiş kalplerinizle bakarak
Hayatta hiç bilmediğiniz bilişlere dil uzatarak
Saygısızlık yapmayın olur mu?
Bakın nazik olun demiyorum;
En azından insan kimliğine biraz daha saygılı olun Her kim olursa olsun en asgari saygıyı hak ediyor diyorum.
31.12.2023
11:30
Balkonda
Özlem SABA
Özlem Saba
Kayıt Tarihi : 31.12.2023 12:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Özlem SABA’nın Şiir Kitapları; Münferit Aşklar, Aşk Kadından Öğrenilir, Beklenen Sevgiliye, Hoş Geldin Sevgilim, Beni Güzel Uğurla, Gül Bahçem, KertenKelebek Şiirler, Aşkımdan Vurdular, Gül Kurusu Ölümler
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!