Diyalektiğin zuhur ettiği bir zamanda,
Gül deseni gibiydim herhangi kırmızı kazakta.
Cereyan yapan koridorlarda kalmıştım.
Ürperen, sızlayan tüy yuvası ve diş kovuğunda.
Sokaklar allı pullu, ışıklar mızrak olduğunda,
Bebekler ağlamaya zemin aradığında,
Hayallerim helyum balonunun ucuna bağlandığında,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Zeybek Hocam ve İsmail Bey çok teşekkür ederim.
Kazaktaki gül de, koridordaki cereyan da beni tanımaz olduğunda,
Bir selam, yok bin selam kaldırımlara.
DUYGULU VE AKICI BİR ŞİİR,ÇOK GÜZELDİ KUTLARIM SİZİ SEVGİLİ ŞAİR.yuvasız kuş
Güçlü bir olasılıkla o kaldırımlar uçuracak beni..
O kaldırımlar fark edecek 'kazağımda kırmızıyı..'
Ürpermelerimi o kaldırımlara borçluyum ben.. Herhangi bir zamanda hep o kaldırımlarda bulacaksın beni..
Adını kimsenin koymadığı..
Çok hoştu. Sürrealist rüzgar esiyor şiirinizde Yasemin Hanım.
Kutlarım..
teşekkürler Alaaddin Bey
değişik ve güzel bir tat var dizelerde tebriklerimle
Sağ olun perhan hanım.
güzel olmuş kaleme sağlık. hayallerimiz keşkelere tutsak kalmasa
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta