öyle bir zaman geldi ki
fırlattım bir yana kitabı,defteri
paltomu sırtlayıp çıkıverdim evden
hani ya 'geceyi kapımda bekletemem'
bir hoşgeldinli güzellikteydi sokaklar
beraber kafayı çekecek
bir arkadaş arandım
bulamadım
tek başıma vurdum yenikapı sahiline
serin bir esimde demetledim içimdekileri
bir doldum bir doldum ki,sorma
ne yapılırdı böyle soğuk bir gecede
serseri dolanmaya kalksam üşürdüm
ben de bile bile aklıma onu düşürdüm
baktım yönelmişim aksaraya
her zamanki yerimde
her zamanki köşem boştu
garsona selâm verdim
almadı,bozuldum
ama çok geçmeden
o boşverli havamı bulup
kadehteki rakıya yumuldum
daha ilk yudumda
sevdim masa komşularımı
ayaklarıma sürtünen kediler
pilâkinin suyuna bandığım ekmeği
bir yediler bir yediler
ikinci kadehten sonra
yine o anlamsız döngüye
kaptırıverdim benliğimi
kilometrelerce koşturmak istedim
bu yorgun bedeni
yine nedeni
belirsiz bir ateş oturdu gözlerime
düşünecek bir şey bulamadığımda
onu kurardım hep
ve onu kurdukça
daha çok içerdim
yine öyle oldu
üçüncü derken dördüncü
kadeh te doldu
şişe bitti bir kadeh söyledim
bilmem neredenesti aklıma
sarhoşlara şiirler söylemek
geldi içimden
hep alkışladılar,saçmalarımı övdüler
ama son masada
yüzüme şarap atıp sövdüler
iyi ki dövmediler
ya da dövselerdi keşke
ama söner mi bendeki neş'e
hesabı ödeyip caddelere döküldüm
önce adım başı yere yıkıldım
sonra topladım kendimi
paramı saydım
tam yediyüzon kuruş
büfeden bir kibrit
tombalacıdan bir samsun aldım
oh be! dünya benim oldu sandım
adamın birine saati sordum
'rrrrrrtt' dedi
vay be! desene epey geç olmuş!
hey gidi dünya hey!
birden 'hey'in son sayısını
almadığımı hatırladım
tüh! on para kalmamıştı cepte
neyse,boşveri basıp
yürüdüm saraçhaneye
o an yapayalnızlığımı
serseriliğimi duyumsadım
uzayıp giden bulvar üstünde
sarhoşluğumun en rezil ânına
çatmıştım işte
yaslandım üst geçitin parmaklıklarına
başım nasıl da dönüyordu
ilk küfürü ona bastım
sonra garsona
döndükçe başım bastım küfürü
ağladıkça bastım
sırılsıklamdı ağzım,yüzüm, saçlarım
o an yağmurun farkına vardım
yemin ederek bir daha içmemeye
evin yolunu tuttum
gel gör ki bu saçmalıkları yazarken
yine sarhoştum
(İstanbul 1972)
Vedat DidariKayıt Tarihi : 1.1.2004 14:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Gözleri kısılmış bir hoş kafası
Yürüyor boş sokakta aşk adamı
Dudakları titriyor ağlamaklı
Devirmiş kadehleri adam sevdalı
Terkedilmiş yüreğinde yar acısı
Onurunda dil yarası
Yanağına dizilmiş gözyaşları
Devirmiş kadehleri adam sevdalı .......Şiirimi anımsattınız Teşekkürler
Hey özgürlük...der gibi güzel bir sarhoşluk...
Islak caddelerde dolaşırken ruhu salıvermek geceye...
Tebrik ederim.
TÜM YORUMLAR (3)