Bu son uyantıda dört tarafımız dünyalarla sarılmışken
Cüce galaksiler musalla musalla geziyordu
Aldebaran'la Venüs'ün vuslatı icin
Birkaçıyla topaç bile oynadık adını söyledim ilk yanan ben oldum
Nasıl olduysa rüyalarımızı bile yırttık
Tüm dualar hazır zaman az
Dudaklar hazır nefes az
Hepsi bayrak açtı şu ilahilerde en güzel ahir zamana
Artık bir şey olmalı !
Bu hiç bir şekilde tesadüf olmamalı
Boş zamanlarında ben ilkel kabilelerin elinden papaya çalan çocuk
İstanbul Ümraniye'de kehribar tesbihçisi Fanî Amca
Saltanatken balkabağı duruşmasında içi oyulan şair
Eyy tüm haram yemişler !
Hepinizi affediyorum
Ammmaaaa !
Bu son olsun
Bunların hepsi senin içindi
İnsan isyanda
Doğa bağırıyor,yurdumun gemileri siren siren sesini çıkarıyor
Vapur başı martılar öylesine uçuyor
Su yolunda herkes sadece işe gidiyor inan
İçimizdeki en önemli organı unuttuk
Ama en azından
Elbiseler dikiliyor
Çocuklar hâlâ ağlıyor
Anneler annelik vasfına hormonlarından dolayı sahip çıkıyor hâlâ
Her şey bildiğin gibi
Sen yokken kelebeklerin yirmi dört saatte ölmediği bile kesinleşti
Ben de durdum ve
Kralların kralı kral kelebeğinin hikayesini yudum yudum içtim
Ve en sonunda deniz taşsa da mevsimlerin kimyası değişse de
Yine çöl kumlarını soluyordum ,yine volkanik lavların
Tam önünden geçiyordum
Ne bir tabela misali uyarı , ne de bir alarm vardı
Bir tek ben vardı bir güvenlik memurunun turuncu yeleği
Karanlıkta kırım kırım parlayan
Her an atmaya hazırdım kendimi
Dünyaya satmaya bedenimi
Hazırdım,,,
Yanmaya hazırdım
Ne diye ?
Bizler cesaretliydik sonuçta
Ve en önemlisi bu tesadüf değildi
Tenasüplere kayboluşumuz gibi
Ne diye?
Örneğin /
Senin olmadığın zamanlarda kendimi geçtim ,
Çocukluğum ürpermesin diye epey uğraştım
Bir gün hatırlıyorum
Bizim evin ocağında dört yer var yanacak,her ocak gibi
Birinde çay birinde yemek diğer ikisi boş
Yine de seni içmek için tekne orucu tutuyorum
Öğlene kadar dayanabilir bu bedenim
Anla beni ve bunların hiçbirine tesadüf deme !
Senle ben ilk defa bu son şiirimde konuşuyoruz
Anlaştık artık bizle senden bir şair çıkar
Bizle sen olmayı başaramamıştan ne çıkar ?
Ne Matematik ne Türkçe
Biz seninle çöl faresini kutuplarda beslemedik mi ?
Ve aykırı yazılar mahkemesinde
Hiçbir ceza almadan fâil olmadık mı?
Tesadüf değildi
Zaten ben oldum olası istemedim tesadüf olmasını
Oğlumuz bir kaplan yavrusu oldu üzerinde turuncu şekilde şeritleri var
Ben de gerçek mi değil mi diye yaptım affet
Yüzümü sana çevirdim sen misin diye ?
Çünkü sen benler yokken
Yıldızları ağlattın peşinden ,
Ben ki denizden öksüz bir şehire hemşehri
Sükutu sesle karıştırdım
Yaşadıklarımıza ilişme !
Oğlumuz da kızımız da kaplan olsun
Ve en önemlisi bu tesadüf olmasın
Her gidişin bir karın ağrısı olduğunu
Bir umuda tutununca anladık
Ben ki gitmelerin şairi
Tutamayınca anladım
Bir tenasüp olsa gerek !
Seninle anlaşıp soyundugumuz yetmedi mi Mars için ?
Seninle anlaşıp soyundugumuz gün
Belki de dünyanın son günüdür
Doyasına yaşayalım derim ben yine de
Kapıda bekleyenler için biz olalım ahretin hesapcısı
Yüreğimizin en hayır bilmez kapıcısı
Gazete getirelim âhval yıllarının bin sekiz yüz altmışları gibi
Ben unutuyorum sen hatırlat küpür küpür
Ey ulan İstanbul önce sen köpür !
Alt tarafı biz bir aşk yaşıyorduk
Ben dedim olmasın Tesadüf
Sen dedin " Bir Reçine Tenasüp"
Ya da ben dedim
Bilmiyorum,,,
Hoş geldin ya da hoşça kal
Reçinelerime de sahip çık yeter !
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Barışcan Balcı
Kayıt Tarihi : 13.8.2025 21:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!