Bir Reçine Tenasüp (ıı)

Elimde kirmani keskinliğinin kanayan yarası,
Bunu kağıt kesiği sanan ahmak kalemim.

Bir ağacın reçinesi için dalının boğazına dayanan bıçak,
Bir nevregananın sadece sapı kalmıştı ,tuttum onu.

Saadetbilmez adını Salacak sahiline sapladım.
Gölgevermez turunçgillerin Üsküdar'da olmaması gibi.
Tevazunu duymadı bu sefer kimsecikler..

Kaç yerinden delmişim dünyayı senin için?
Kaç kere denizlerin dalgasını yedim senden geldiğini bilmeden.
Sensiz sedasız kaldım kaç gece ben !
Bir akşam sıcağı bu tenimi ,
Güneşin batışı geçe...
Sevdanın sürgününde buldum en güzel hislerimi.
Ve kendimi ,bilinmez şahsiyetimi...
Denizleri köpürttüm en derinden yumruklarımla
Öğrenilmiş çaresizlik içinde dünyanın umulmadık sevdasısın.
El-emin duysa kıskanır,
Boynunda görse Turgenyev'in ilk aşkını

Şimdi ben ne anlatayım çocuklara ?
Hasrettin caddelerinde bir tutam çocuk kalanlara ?
Çocuklar çarşılardan aldılar bayat bir gofret
hatırası
Yudum yudum,asil ve çocukça açtılar içini bir portakalın kış vakti ,
En hasını...
Fısıldadın bana kelimelerin en yasını,
Kımıldadı gök , yerle yeksan
Görmedi ne tahtalar ne mürekkepler
Böylesini...

Nefesim,
Benim gönlümde tanınmışlığını bir gün el kızı yapmasa,
Büyük kavgamda kıyamete son üç kala beraber savaşmışlığımız olmasa
Ve pek dâhi sen benden sonra inim inim yüzük parmağını doldurmasan
Hepsi bir tesadüf olsun istedim.
Burası çok mühim...

Sen yokken ben bir kışa başladım inanamazsın
Tek kelime bahsetmedim beyazdan
Beyaz sen değil diye...

Akşamlarla dost ,gündüzlere bir yurt biçmeyen şu aşılı günler,
Hangi şatafat ve hangi düğünü çagrıştırır o günler?
Olmuş her bir dert bana Osman Bey'in devlet nişanı.
Olmuş bana aşk,
Batılıların en işe yaramazı bir parkta Tanzimat'ın fermanı.

Sarıyla dost olan kırmızım ,birleş de olsun bir küçük tenasüp,
Kağıthane,Üsküdar görmedi Hüdayi'den beri böyle bir tapınışı
Hatta hiç bilmedi ezelden beri Eyüp !
Böyle bir dayanışı !

Son kez söylüyorum inan.
Bir reçine tenasüp ,
Olmasın istemem tesadüf !