BİR OYUNUN ANATOMISI...!
Laf ebesi değildi bizim ebeliğimiz
Ancak saklambaçta ebe olurduk
Saf,temiz, günahsızdı bebeliğimiz
Bir selama bin kere gebe olurduk
Her şeyden, herkesten gizli bir yere
Saklanınca sevinirdi çocuk ruhumuz
Aynı yere saklanmıstı bilmem kaç kere
Saklanmaktı yorgan altı bile uykumuz
İlk akşam gecenin karanlığında
Arayan da saklanan da sessiz ve ürkek
Sokak lambalarının aydınlığında
Kulaklar hassastı, gözler ise pek
On yaşında öğrendik kaçmayı, kovalamayı
Gözlerimizi kapatıp verdiğimiz söz
Bu oyunla öğrendik bulmayı ve aramayı
Kapansa da belliydi güvenilen göz
Ebe olmak gruba karşı teklikti
Güçlendi gecelerce mücadele azmimiz
Sobelenmenin sonu mutlaka ebelikti
Korurduk emniyeti, emaneti hepimiz
Kim sözünde durur, kim kimi satar
Yamulan ve yumulan belli olurdu
Kim oyuna kaşını gözünü katar
Oyunbozan elenir bir kenara konurdu
Saklanan sadece bedenimiz değildi
Anıları, hatıraları sakladık oralara
O zamanlarda ağaçlar yaşken eğildi
Kırılmadan, düşmeden gelindi buralara
Saklambaçla öğrendik cezayı, mükafatı
Oyun bitince ödül sevgjyle muhabbetti
Kurallar, kaideler yasadan daha katı
Oyunsuz büyüyenler neler neler kaybetti
Unutuldu saklambaç, bitti saklanacak yer
Çocukların oyunları şimdi sanal alemde
Bir günü o günlerin belki bin güne değer
Özlemim o günlere Allah'a havalemde
Emsal TOPRAK
Kayıt Tarihi : 8.1.2023 11:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!