bozguncu bir havada
kırk haramiyle güzler geçiyor içimden
saçlarını tarayan bir hüznün teras katından
ay dolanıyor yüzüme
çiçeği solmuş bir erguvanla gülüşüp
sararan yapraklarımızı rüzgârlara savuruyoruz
kalbimin
kanatları kırıldı gizlendim bir dağın arkasına
sonra oturdum bir fırtına eşiğine karlar yağdı üstüme
buz kesti ayaklarım durdu zaman dondum öylece
bulutların dudağından yağmurları topladım
gözlerim çağladı sessiz sessiz
ruhumdaki kurak çölleri
suladım
boy verdi içimdeki yaşama sevincinin körpecik filizleri
baharlara döndü is kokan mevsimlerin killi toprağı
sonra bahçeme serçeler geldi ardından kelebekler
gök turuncu mavi oh! hayat ne güzel
sanki yeniden doğup doğup
yeniden kanatlanacağım
güneşler ektim bugün ruhuma
şarkılar söyledim çiçekler topladım karıncaları besledim
gönlümü yokladım içime görklü sevdalar tohumlar ektim
saçlarımı kestim fırtınalara savurdum
dağılan kendimi topladım
ıhlamur ağacına sarılır gibi sarıldım kendime
su verdim dallarıma yapraklarım yeşillendi
çiçeklerim polen döktü
toprak oh! ne güzel koktu
içimde gizli tapınaklar saraylar kurdum
güller açtırdım kapısına da kuşlar
kondurdum
bir ömre bin masal sığdırdım
pencerelerin önüne bıraktım gelen geçen okusun
evet! evet ! hayat dediğin sonsuz bir yokuş
tırmandıkça zirveye içinden hayaller
ve umutlar fışkıracak
kaybedeceğim hiçbir şey yok! yok!
Tanrı g-özümden tuttukça
1212202516:57
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 18.12.2025 01:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!