Bir Kış Gecesi Manzarası

Hüseyin Turhal
603

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Bir Kış Gecesi Manzarası


Kış, bu şehre sadece soğuk getirmez, aynı zamanda görünmez çizgileri de keskinleştirir. Kalın yünlü ceketler ve pencereleri çift camlı evler, o ince, titrek duvarlı barakaların soğuğunu asla bilemez.

Dışarıdaki rüzgar, bacası tütmeyen evlerin çatlaklarından sızan bir ıslık gibidir. Bu ıslık, bir ninni değil, sürekli yinelenen bir yoksunluk melodisidir. Sobaya atılacak bir avuç kömürün, o ay nasıl bulunacağının kaygısı. Çocukların ayaklarından sızan buza karşı verilen sessiz, küçük savaşlar.

Yoksulluk, sadece ceplerdeki boşluk değildir; o, insanın sırtında taşıdığı ağır bir utanç giysisidir. Okulda arkadaşlarının yediği o parlak ambalajlı çikolatayı istemek, ama istemeye utanmak. Bayramlarda giyecek yeni bir ayakkabının hayalini bile kurmaya çekinmek. Bu, görünmez kalma sanatıdır. Kimsenin sormadığı, kimsenin görmek istemediği bir köşede, var olmaya çalışmak.

En kötüsü de, yoksulluğun umudu kemirmesi. Sabah uyandığında, dünün aynısı olan bir günle karşılaşma kesinliği. Çabalamanın, didinmenin, didinse bile o duvarı aşamama hissi. Yoksulluk, bir döngüdür. Dün babanın omuzlarında taşıdığı yükü, bugün senin taşıman ve yarın çocuğunun taşıyacağını bilmenin o buz gibi kesinliği.
Ama yine de, o en kuytu köşelerde, bir pencere kenarında kurumaya bırakılmış tek bir çiçek, yıkanıp yamanmış bir giysi, o zoraki gülümsemenin ardındaki inatçı bir direnç vardır. Yoksulluk, bedeni tüketir, ama ruhu ele geçirmesi her zaman mümkün olmaz. O soğuk gecede, birbirine sarılarak ısınmaya çalışan iki kardeşin nefesinde saklıdır, o küçük ve inatçı insanlık ateşi.

Hüseyin Turhal
Kayıt Tarihi : 18.11.2025 00:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!