BİR'İN AŞKI
(Mevlana Lisanıyla...)
I
Yansın kandiller yansın, yansın isli çıralar,
Bir ney sesi ruhumda perdeleri aralar.
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Aşk, Kur'an'da ve sahih hadislerde geçen bir tabir değildir ve uzak doğunun batıl dinlerinin sapık felsefelerini tasavvuf ismi altına, İslamiyetin içine sokuşturan vahdet el-Vücutçu şeyhlerin uydurduğu bir sevme tarzıdır ki, onlara göre -Haşa- kainatta zerreden küreye, bakteriden galaksilere ve ondaki cümle varlıklara kadar her şey Allah'ın birer cüzüdür ve Allah onları kendisinden geçici olarak ayırmıştır ve de bu aşk denen sevme şekliyle ki, -buna da "fenafillah ve bekabillah makamı"- diyorlar tekrar onunla yekvücut olup ilahlaşılacaktır. İşte bir Moğol ajanı olan Celaleddin Er-Rumi ve bir Sasani ajanı olan Şems-i Tebrizi denen sapık şeyh bu sapık felsefeyi savunanlardandı.
Kur'an ve Hadisler ise, fıtri, makul, sıhhatli ve meşru bir sevme şekli olan muhabbete yer vermişlerdir. Eğer rızayı ilahiye nail olmak istiyorsak Allah'ın ve Resulünün tarif ettikleri muhabbete müracaat edeceğiz vesselam.
Hayırlı, meşru, fıtri, makul ve baki muhabbetler dilerim.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta