Hiç kimsenin seni anlamadığı günlerde,
Bir hiç olduğunu hissedersin.
Enkaza dönüşen sevgisiz gönüllerde,
Bir yardım eli beklersin.
Her şey üstüne gelirken art arda,
Hoşça kal sevgili, seni tanımak güzeldi
Keşke her zaman güzel kalabilseydin
Tanıdığım o saf ve temiz halinle
Kahkahalar attığımız günlerdeki gibi
Doğrularınla yaşayıp gurur duyduğum
O saf, küçük kalbine dokunduğum
Yalanlar üstüne bir aşktı bizimkisi
Masum bir imkânsızlık öyküsü
Bir bilmecenin bilinmezliği
Belki de kırık bir kalbin son nefesi…
Biliyorsun
Seni üzdüğüm gün uyuyamazdım
Anne sevgisine muhtaç bir bebeğim
Sevgiliye verilen hoş kokulu bir çiçeğim
“Gitme, kal” denilmesini bekleyenim
Herkes koşarken ben hâlâ emekleyenim
Ben şair değilim,
Süslü cümleler bekleme.
İçimden gelenleri söyleyeceğim,
İçeri gel, kapıda bekleme.
Sana hayatı öğretmek istiyorum,
Eskiden bazı şeyler ne kadar da farklıydı
O zamanlar sorsalar hiç bilemezdim böyle olacağını
Ne kadar çok seviyordum seni
Her an seni görmek, seninle konuşmak istiyordum
Her fırsatta yanında olmak istiyordum
Hiç çıkmıyordun aklımdan
Saat gecenin bilmem kaçı
Uyuyamıyorum çocuk
Kulağımda yağmurun sesi
Gözlerimde derin karanlık
Düşüncelerimde bir boşluk
Kalbimdeyse bir kırıklık
Küçük bir kuş gibiyim
O taş kalbim defalarca kırıldı
İncindim…
Yoruldum,
Sana seni anlatmaktan yoruldum.
Birden fırtına çıkar yüreğinde
Sığınacak bir liman ararsın
Bir umut belirir gözlerinde
Yüzlerdeki yalanlara kanarsın.
Kirlidir ruhun ve sislidir yolun
Gecelerden kaçıyorum, bana gündüzleri verin
Yokluğunu kabullenmişken varlığının sarhoşu muyum neyim?
Gözlerimi kapatmaya korkuyorum, sen oradasın
Ben karanlığa açılan pencere, sen güneş gören odamsın
Kendi okyanuslarımı aştım, senin derende boğuldum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!