Bir Delinin Mektubuna Kadının Cevabı
Sevgilim,
Mektubunu aldım. Okurken ellerim titredi, gözlerimden yaşlar süzüldü. Satırlarında hissettiğim yangın kalbimi hem yaktı, hem de iyileştirdi. Senin kelimelerin öyle çıplak, öyle dokunaklıydı ki; sanki akıl hastanesinin o beyaz duvarları arasından değil de doğrudan yüreğinden süzülüp bana ulaştı. Sen kendini deli sanıyorsun, onlar da sana öyle söylüyor. Ama bil ki, ben satırlarının her kelimesinde aklın en berrak hâlini gördüm. Çünkü aşkın dili budur: Mantıksız, ama en gerçek.
Sana bir sır vermeliyim. Belki şaşıracaksın, belki de inanamayacaksın. Sen “burada günler birbirine benziyor” diye yazarken, ben seni gün aşırı görüyordum. Her gelişimde beyaz önlüğümle, gözlemci bir ziyaretçi gibi değil, seni görmeye susamış bir kadın gibi bakıyordum sana. Ama sen fark etmedin. Belki gözlerin dalgındı, belki kalbinin içindeki yangın gözlerini kör etmişti. Ben senin yanından geçerken sen pencerene bakıyordun, ben seni izlerken sen duvarların sesini dinliyordun. O anlarda kendime kızıyordum: “Keşke seslensem, keşke elini tutup ‘ben buradayım’ desem.” Ama yapamadım. Çünkü seni kırmaktan, seni korkutmaktan çekindim. Belki de biraz bencildim; seni uzaktan izlemek, seni o hâlinle görmek bana garip bir huzur veriyordu.
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta