cennet yeşildi ve gözlerin de...
gözlerinin kıyısının cehennemin ortası olduğunu
derinliğinde yananlar bilebilirdi sadece...
yeşil hayatın rengidir aslında
canlıdır ve canlandırır doğayı
ama senin gözündeki yeşilin ötesi
kara bir suyun içindeki kara bir balığın kabusu kadar kara, kapkaranlık!
yaşamak mutluluk demektir çoğu için
mutluluk ve mutlu kılan etrafını
ama senin yaşamın içinde büyüyen bir çalıydı...
dikenleri ve kuru dalları yırtıyordu kalbini, ciğerini, dalağını...
yaşamak mutluluktu ve yaşıyordun sen de
ama senin yaşamının mutlulukla arasındaki mesafenin
uzaydaki en uzak iki nokta arasındaki mesafelerden biri olduğunu
yaşadıklarını sadece duyan bile anlayabilirdi....
ölümün çekilmezliği, yarattığı ayrılık sanrısındandır aslında
Allah'ın emridir -amenna- şu 'ayrılık' olmasaydı
fakat ölümün senin kamusundaki karşılığı
bir okyanusa dönüşmekti...
bir okyanusa ki herşeyi örten, kapatan, pırıl pırıl ama tuzlu...
bir okyanusa ki dalmak istediğin kadar dalmana izin veren,
sonra yeniden bir daha sen olamayacak olmanın verdiği
o esrik düşsel yücelik duygusunu tadımlıyor olma ferahlığı...
yani ki ölüm senin coğrafyanın en köklü eylemidir en soylu değil
en soylu eyleminin iç parçalayan bir çalıya dönüştüğü topraklarda
köklü eylemler gereklidir:
insan olmanın kahredici sorumluluğu yüzünden....
Ali Çağlar DenizKayıt Tarihi : 6.6.2009 00:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
al-jannah al-an (paradise now) filminin ardından...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!