bilsen, nasıl bir uzaktan geldim sana
çukurlu toprak yollardan, eski telefon direklerinden
kurumuş dikenlerden, bozulmuş karınca yuvalarından
sıcak ve susuz, dili dışarda, koşarak geldim
görsen, sevmezden gelir miydin hiç
son bulutlar, son kiremitlere yağarken
akşam bile olmadan, sonbahar bile gelmeden
son hüzünle ıslanırken son pamuk şeker pembesi
ay ışığını yıldızlara karıştıran parmakların
delip geçer geçmişi, anılar başıboş kalır
hatırlasan, sevmezden gelir miydin hiç
bilsen, nasıl bir uzaktan geldim sana
kara, yağlı makinelerin iç gıcıklayan sesi sarar
uçsuz denizden kesilmiş, mavi düşleri
kirli fabrika duvarlarına yazılmıştır yalnız
yaşanmak nedir hiç bilmemiş bir mut
yalınayak geldim, her bastığımda yere, canım acıyarak
hissetsen, sevmezden gelir miydin hiç
bir çınar yaprağıyla kurur giderim bu sokaklardan
bir yıldız yansıması gibi düşerim, cam gibi, balkonunun önüne
acırım, kanar içimin en kabuk tutmuş yarası
sevgiyle bir dokunuş olurum,
bir gül, ne bir siyah, ne bir mor
nasıl bir uzaktan, nasıl bir uzaktan geldim sana
bilsen, sevmezden gelir miydin hiç
Kayıt Tarihi : 5.11.2025 23:06:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!