Bilmez Misin Şiiri - Murat Akyol

Bilmez misin?
Çağ açar,
Çağ kapattırır deli sevdan bana.

Yokluğunda:
Urban Usta döktü, en zorlu koca topu.
Sonra;
Topkapı surlarına uzandı Ulubatlının kanayan elleri
İkisi de bir sevdayı anlattılar aslında
Ben gibi!

Bilmez misin?
Ateş
Su
Ekmek ve kavga: Sen içindir!
Birde sevgi...
Her bahar o yangın çıkar içimde
Bir sonraki yılı tutuşturur közleri
Sen gibi!

Bilmez misin?
Karadenizde gemilerim batar bazen.
Kışları Doğuda donar kalır,
Yazları Güneyde kavrulur yanarım.
Mütevekkil
Egede sudan çıkar batan gemi...
Biz gibi!

Bilmez misin?
Sen her acıktığında
Ben sana zaten doymamışımdır.
Simdi;
Kenan ülkesinde yosundan helva
Ve de bıldırcın eti artık bulunmaz!
Bir el uzatana kadar, bize bir nebi...
Artık, ne bu ben
Ne de yaşlı Kudüs uslanmaz!

Bilmez misin?
Tarih öncesi beri, tanırım Tanrının çocuklarını.
Değişmez yüzlerindeki o masum gülüş
Ter olur
Çamur olur, allanır pullanırlar
En yaman sevdamın kadını diye...
Seni tanırlar!

Bilmez misin?
Rüyalar görürüm ha bire ağlamaklı
Her uyandığımda yamalıdır gönlüm.
Nuh, söz verir nikah şahitliğimize
İsa, Musa ve öncekilerde hatta
Mahcup edersin en kutsallara beni
Oturmazsın masaya.

Bilmez misin?
Bir gün fazla yaşamamak için
Ateşe koşar benim kelebeklerim.
Bulutlar dereleri takip ederken
Dilimde bilmediğim türkülerle
Büyük selde;
Karıncalara köprüdür sevap ellerim.

Bilmez misin?
Ah! Benim o sol yanım, günaşırı ağrılıdır.
Başka şeye yormam!
Senden bilir sen sayarım bu acıyı
Çeyrek asırdır.

Bilmez misin?
Çeyrek asırlık destandır bu.
Öznesi ekmekse,
Yüklemi de su...

Bir ilahi ayet gibi sevdim seni!
Bilmez misin? ...
Bilmez mi?

GİRESUN / 2012