Kadın, gideceğini biliyordu.
Bilmediği gitme zamanıydı.
Gözleri zaman ayraçlarında,
Bir saate, bir takvime bakıp,
Daha ne kadar müddeti kalmış
Düşünüyordu.
Beyninin ücra köşelerindeki
Kıvrımlara asılı kaçınılmazın,
Ne vakit gerçeğe dönüşeceğinin
Hesabını yapma telaşı
Ve bu bilişin içini yakışı…
Erkek de biliyordu,
Kadının bir gün gideceğini.
Bir yandan şükrederken
Sabahları uyandığında
Onun hala yanında uyuyor oluşuna,
Akşam tekrar oluncaya dek
Ya birazdan giderse endişesi,
İçini kemiriyorken;
Kuru tebessümlerinin ardına gizlediği
Ayrılıktan korkan yüreğini,
Ele verir gibiydi
Tedirgin bakışı…
Kadın erkeğin bildiğini biliyordu,
Erkek de kadının biliyor oluşunu.
Kadın bilmiyor gibi yapıyorken
Erkek kadının “bilmiyorluğunu”
Anlamazdan geliyor,
Kadın da onun anlamazlığını anlıyordu.
Bu kısır döngüden beslenen sevda,
Daha ayrılmadan peydah olmuş
Hasretle büyüyordu.
Belki de sırf bu yüzden
Ayrılık vakti
Bir türlü gelmiyor, gelemiyordu.
Fakat ikisi de biliyordu ki;
Kadın gidecekti,
gidiyordu…
Kayıt Tarihi : 9.11.2005 01:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!