Zaman,
Saatleri girdaba sürüklerken,
Hesaplı kavuşmaların acısını bilemezsin.
Kaderin cilvesi,
Engin kuytuları aşarken,
Çöllerde divane gezen,
Mecnun’un aşkını bilemezsin.
Bir su damlasından,
Kibirlenen hayatların,
Toprağın bağrında yok olduğunu bilemezsin.
Sözlerin sihri,
Varlığın şahikasını terk ederken,
Sığ sularda boğulan yokluğu bilemezsin.
Bilemezsin,
Kendini bilmeden bilmeyi,
Kainatın sır havuzunda
Kendin olmayı bilemezsin.
Ufuklarda bulutların karartısı yağarken,
Bağ bozumu vedaların,
Kabul duygulara tercüman olduğunu bilemezsin.
Hilkatini aşan gönüllerin içinde,
Kopan fırtınalar alır götürür beni.
Yakar, ruhumun fitilini bu sır,
Divane emellerin peşimden koştuğunu bilemezsin.
Göz kapaklarımda çürürken hayat,
Korkuyu yitirmiş gölgelerin,
Sessizce öldüğünü bilemezsin.
Karanlığın tahakkümü,
Aydınlığın alevi kadardır.
Bilemezsin,
Nasıl yanar kavuşmaların fecri,
Vakitler nasıl geçer bilemezsin.
Kayıt Tarihi : 20.6.2025 12:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!