Dış kapının
Dış mandalına takılı kaldı umutlarım
Pervasız düşlerim gündüze gebe
Yazacağım tüm endamlı cümleler seninle gitti
Gitmeler kaldı senden geriye
Koştum
Koştum
Ardından esip savurdum
Rüzgarlarım toy
Fırtınalarım çelimsiz
Yalnızlık kaldı avuçlarımda
Kimsesiz
Destursuz gidişlerine gömdüm feryadlarımı
“Tırnak altında can kalır” derle ya!
ben o canı sana sakladım.
Hayallerimi kireçledim
Hasretin vebası bulaşmasın eteklerime
Saf bir ahenkle
Hüznümü efkârla yoğurur sesin
Kırlangıçlar göç eder
Kulaklarımı okşayan sedasıyla
Ruhumun dehlizlerinde
Katıksız ve içten
Cansız bir kitleye
Dönüşür bedenim
Zaman içinde
Yavaş yavaş sıyrılıp savrulan
Gün ağarmadan önce ufuktan
Gözlerimin lal ışıkları
Çakmak çakmak dağıtır sis bulutlarını
Yeşil dallı fistanının üstünden
Beyaz duvağı semaya yükselir Uludağ’ın
Beyhude midir bekleyişler
Uzanan yol kıvrımlarında iç çekerek
Bulutlar mı öfkeli
Yağmurlar mı sakin..
Yada; sorarım sizlere
su mu söndürür ateş gibi öfkeyi?
…türkmenkızı…3-12-2016
Hatice Türkmen YurtsevenKayıt Tarihi : 6.12.2016 17:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Satırlar Arası Yolculuk" Kitabımda

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!