Işık yok.
Perdeler çekili değil, güneş küsmüş bu şehre.
Sanki dünya, bu odanın paslı eşiğinde biter,
Ve ben, o eşikte bekleyen kimsesiz bir gölge.
Gecenin en siyahı tükenince,
Ufuktan sökün etmiyor seher.
Beyaz bir fırtına başlıyor içimde,
Beni çağıran uğultulu bir nefer.
“Bu kar fırtınasıdır” diyorlar adına,
Ama ben biliyorum, o bambaşka bir şey.
Beni alıp götürmek ister koynuna,
Dilimde eriyen zehirli bir meyve gibi, sonun tadı.
Gerçek neydi? Annemin sesi miydi?
Yoksa camda tıkırdayan kar taneleri mi?
Artık ayırt edemem, zihnimin sisinde
Fırtınanın şarkısı, anıların enkazı birleşir.
Kollarımı açıyorum şimdi o beyaz boşluğa,
Soğuk tenimi dağlasın, alsın neyim varsa.
Madem dünya burada bitti, bu son durakta,
Bırakın fırtına, ne istiyorsa yapsın bana.
Kayıt Tarihi : 16.10.2025 01:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!