Yollar, ayrılığı ve hasreti örer gönül gergefimizde nakış nakış.
Kuşatır bizi, dinlemez ne bahar ne kara kış.
Sanki bir kâtip, kader defterimizi yazar;
Yollar beşikten mezara kadar uzar.
Biz insanlar gibidir yollar; önce sıcak yumuşak ve ıssız. Fakat sonra soğuk, katı ve anlayışsız. Başlangıçta hamur gibi serilir asfalt. Taş kalpli insanlar çiğneyip ezdikçe yolları, katılaşır, soğur ve taşlaşır. Yolları kendi ellerimizle kazar açarız da nice sev-diklerimiz yollarla bizden uzaklaşır.
Her sabah gurbetin, her akşam hasretin ifadesidir yollar. Gider dönemezsin, döner bulamazsın. Özlemine hüzün çöker, gözlerinden kan damlar. Seni gurbetin kucağına atar. Yollar beşikten mezara kadar uzar.
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,