Aynalar; niye ürkek bir çocuğun sessizliği ile bakıyorsunuz bugün bana,
Yoksa serpilmemiş mi buğdaylar; bir avuç yanan bağrın taşına,
Sen bakarken gülerdim ben yansıyan ışıltına, oysa.
Çıkmamış mı gün yüzüne; ıssız ve Yetim kalmış bir Oba.
Aratmadı sessizliğinde insan göremediği yansımasını, yansıttığı his karmaşasını da.
Gülüşün bir avuç sevinç kaynağıdır; içimi ısıtan
Sessiz bir limandır yüreğim,dalgalarında boğulan
Issız bir yağmurdur, sensizliğin çölünde damlayan
Bir avuç selvidir ; savrulan saçlarının kokusunu nefesime aşılayan
Çözülmesi zor; benliğimin sessizliğinde dağılır gözlerin
Karanlığında boğulur; dehlizinde kaybolan sevgim
Kaybolmuş bir nesnenin yazılmamış bir hikayesiydi, anlattığı
Boşvermişliğin çepeçevre sardığı gizeminin bir sırrıydı; aldığı yılları,
Hiç resmine dokunmamış gözlerin, anlamsız bir hissiyatla; baktığı
Ders kitaplarının arasında ki kurutulmuş çiçeğin; kaybolmuş rayihası
Demleme hüzünlerin; unutlmuş bir avuç toprak kadar, soğuktu vedası.
Sessizlik gidilmesi zor bir meskendir; yüreğimi okyanusunun derinliklerinde bırakan,
Yüzüne söyleyemediklerimin iç sesidir;ardıç tohumlarının nabzını soluyan,
Bir deniz mehtabı kadar aşılmazdır; sessizliğinin duvarlarını koşturan,
Bir spocunun ayaklarında ki yılmışlık seviyesi gibidir sesim;birincilikten ikinciliğe koşan,
Mücadeleci ruhuna söz geçirememektir;susup kalmaktır,zincirlerin bağrında yanan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!