Saatler çileyi doldurur bergüzar ben ayrılığın yarısıyım
Hicran türküsünü kanadı kırık üveyik söyler
Karanlığı, günün gitmesi getirmez sadece
Bilmem göğün en yükseği neresi bergüzar.
En inanan insan bile bilemez gerçek varlığı.
Işık yoksa aynalar neye yarar
Yıllar, yıllar bergüzar
Bir dilim ekmekten kaç lokma çıkar
Soğumuşken kanın toprak çanakta.
Hor bakma karıncaya canı var.
Can bir damla sıcak kandır
Gözlerinde yaş riya mı bergüzar
Bir haşmetli dağ binlerce ürkek tavşan saklar
Dokunma bana ağlamaklıyım
Eğrilmiş yolda doğru yürünmez
Sonsuz bir uykuya yatmak geliyor içimden
Uçtu tüm serçeler bergüzar ben ayrılığın yarısıyım
Bembeyaz sayfalar kurşun kalem ucu
Her insan kendi kendini karalar
Bakma kimselerin diline
Irmaklar denizlerde boğulur bergüzar.
Yağız taylar geçiyor ardı sıra
Bu çöller nerede biter
Sanma gökyüzü ufuktan ibaret
Saçlarında hangi sabahtan kalma rüzgar.
,Ben ayrılığın yarısıyım
Bağrımda çileli bir ateş göyünür
Saçları okşanmamış çocukların ilkiyim
Yapraklar düşer dallarından titreyerek
Bir çocuk üşür içimde bilki bergüzar
Örs üzerinde dövülür keskin bıçak
Bu yaradan kim sorulur bergüzar
Gözlerden yaş sıcak,sıcak süzülür
Ben ayrılığın yarısıyım.
Uzanırım musalla taşına yorgun başla
Herkes ağlasın bir tek sen alkışla
Saatler çileyi doldurdu bergüzar
Bana bir dua bağışla
Ben ayrılığın yarısıyım.
Kayıt Tarihi : 3.8.2013 22:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)