Dedin ki Yarap en üstün insanı yarattım!
Nefesinden nefes verip,
Nurundan can kattın!
Bana verdiğin mükemmelikten, şaşmaktan korkuyorum yarap!
Yarap,
Diyorsun ki! iste kulum iste!
Seni sevdiğimi bil diye!
Ne mubarek günler ve geceler verdin bize,
Kendinize gelin diye!
Yarap,
Bazen şaşıyorum, kasavet olmayan halden keyif alıyorum,
Yoksa ben senimi unutuyorum!
Ya ben seni unutursam diye korkuyorum!
Ben seni nefesinde hissedenlerden olmak istiyorum,
Yarap bu gün senden istiyorum,
Beni, beratinde senden istiyorum!
Ne olur, sana yakın olmak istemeyen hiçbir kulunla,
Bir arada beni bulundurma,
Bulundurma ki,
Sana gelirken, nerde vakit geçirdiğimin hesabını kolay vereyim!
Ve sana yakın olmak isteyen, kullarından öğütler alıp,
Örnekler alıp, edebimde kusur bulup düzeltebileyim!
Bana beni, bendeki sen özü,
Seni bilmeyi nasip et!
Bana, beni bulmayı ilham et!
O nasip ki tutuftur.
O nasip ki, cennettir...
Ben hem ister, Hemde eksik kulluk yaparım,
Yine senden isterim Yarap!
Beni affet,
Beni affet,
Beni affet,
Kovsanda gitmem, azap etsende!
Sende ben varsın, bende senden zerre
Nereye gideyim Yarap!
Seni arıyorum Yarap!
Beni tövbesi bozulmayan bir kul et!
İstersen olduransın Yarap!
Ya ben, bir kulunu vebalini alırda,
Onun hesabını nasıl veririm diyorum,
Ama insanlara kızmadan edemiyorum,
Namusuma ve onurama göz diken dışında,
Öyle bir hal olsa, ben onu vursam ne kadar günah olur bana!
Biz öyle bir ahir zaman içindeyiz ki!
Senin sevgilin uzak düşmüş bize!
Olmuş,olmuş bin dört yüz sene,
Bu garip bedene acı,
Zahir aşklarda, ezen ezene!
Gül cemali gören, ister masasına meze,
Kadınların şirretindenden korkar oldum!
Edepsizler kafilesi yol tutmuş, başını alıp giden gidene!
Efendimdeki edeb ten utanaydılar!
Müslamanım derken, lal kalaydılar!
Bukadar uzak, hasret kalmasaydık!
O Alemlerin cennet cemaline!
Sünnetin bilen çokluk,
Edepsiz adapsıza doyduk!
Varlık içinde yokluk!
Bizi yoktan var eden, istiyorum senden,
Bu yokları uzak tut, uzak benden!
Amel defterimde kaç sayfam kaldı bilmiyorum!
Ama senden, onun kendini bilmeyenlerle değil!
Kendini bilen, sana dost olmak için, sana yönelen,
Nefisini terbiye edipte,
Arşa bakıp bakıp,
Rahmetini bilen!
Amellerle doldur istiyorum Yarap!
Hem sana sevdalı olayım, hemde yine dünyaya doyayım diyorum,
Verdiklerini görünce birde şımarıyorum!
Tiyatrocu değilim rol yapayım,
Kendimi nasıl kandırayım,
Sonra dokuz köyden kovuluyorum,
Yalancılılardan, ve yalancılıktan beni koru Yarap!
Ben neydim neye döndüm,
Kaç harda küle döndüm!
Arpay mışım una döndüm,
Eledim, elendim kaba döküldüm,
Hamur olmak ne zormuş,
Vurula vurula kıvama mı geldim,
Yarap, fırında piştim ekmeğe döndüm!
Ekmek nimettir, Nimet rahmettir,
Rahmetinin kıymetini bilmeyenden
Sana kıymet vermeyenden uzak tut,
Irak tut Yarap!
Ben yine, senden isterim Yarap!
Sen kovarsan kime giderim,
Senden rahmetini, isterim,
Nazım sana geçer!
Sevenin, sadece sevenine nazı geçer!
Döner dolaşır yine sana gelirim..
Sevgi sunaklarından, yine senle dolarım!
Gecede sansam kendimi,
Kıbleden senin kapına dalarım!
Kıblemi şaşırtma Yarap!
Kunutan halden, uzak tut Yarap!
Kapılar kapansa, Sen kıyamazsın bana,
Acırsın Yarap1
Senin merhametinde başka,
Merhamet kapısında bırakma Yarap!
Bizide berat ettir, Berate erdir,
Bizi mağfiret et, Kandil gibi yanan ameller,
Amellerimize kandiller eksik etme! ...
(Berat Kandilinde yazılmıştır)
FİLİZ KOCABIYIK
Kayıt Tarihi : 29.12.2009 18:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!