Bekçisi olmuşum mühürlenmiş bir hayatın
kaybedilen bir ömür durakları bilinmeyen
kaybedilen,boşa harcanan neyi bekler ki insan
bekledim anlaşılmadan
gafletim: Kaybedilmez dediğim gençliğimin
avuçlarımdan daha farkına varmadan kaybolmasıydı.
Gözlerini dikmiş
Ömürleri tartıyor terazisinde
Ağırlığı hayatlar olan bir kantar
Biçiyor değerini
Kapalı kapılar ardında
Sözleri duyulmaz
Yazdıkları okunmaz
Bir hayalet gibi kaybolur
Ne yapsa olmaz
doğum hakkı olarak
yaşamı almış avuçlarına
ruhlar kaybolur
süzülen gözyaşlarında
sönümlenmiş bir kor ateş,
Kokmuş çürümüş öfkesine yenilmiş
Daha ilk engelde yere serilmiş
Kalkamaz o kavgasına boyun eğmiş
Bin bir çeşit mazeret dilinde yer etmiş
Kışın hiç bitmediği zamanlar
Kan kokusu siner topraklara
Kış hiç bitmez
Kapıları perdeleri açsa ne fayda
Güneşi söndürmüş avuçlarının arasında
Nasıl anlatsam
aradamızda birkaç adım mesafesi
ama asırlar sığdırılmış boşluğa sanki.
Bu kadar yakın ve bu kadar uzak olabilmeyi.
Nasıl anlatsam
Neden ulaşılamayacak kadar uzaktır gökyüzü
Ve
Neden aşılmaz yollarla kaplıdır, insan yüreği
Neden süzülen gözyaşlarına karşı lal'dir insan
Ve
Soğuk ve titrek.
Dikenler hep sol yana mı saplanır ?
Acılar hep ardışık mı yollanır ?
Kader hep aynı kapıya mı yaslanır ?
Neden bu ağır yük, merkebim yok, yol uzun.
Seni sevmek düşman edinmek demekmiş
Dağılmış ve tarumar edilmiş orduma
Kesik bir kol geçtiğin yolu gösterir
Ve karşılaşırız bir kış akşamı
Yağan yağmur altında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!