Söyleyeceklerimi dinle
Ya kendinle öl
Yada benimle
Güneş yangınları süzülmedi daha
Şimdi var mısın benimle karanlığa
Yirmi üç yaşında
İhtiyar bir inatçı gibiyim
Katlanabilir misin huysuzluğuma
Beyaz pilavı sen yap
Salatayı ben hazırlarım
Biraz dağınıktır tabiatım
Bulaşıkları da yarım yamalak yıkarım
Var mısın? Benimle
Yamalanmış bir hayata
Ben ağlarken; ödünç verebilir misin omuzlarını
Düşürken ödünç verebilir misin sırtını sırtıma
Yağmurlu havalarda şemsiyem
Mutluluğu almak için yoksa param
Olur musun veresiyem
Yirmi üç yaşında
İhtiyar bir inatçı gibiyim
Katlanabilir misin huysuzluğuma
Sen kahvelerimizi ocağa koyarsın
Ben sobamızı yakarım
Düşünsene; yüreğimiz gibi ısınır odamız
Sonra ben şiir okurum
Sen hikayeler anlatırsın
Sabahat Akkiraz plaktan
Sabahat Akkiraz damardan girer
Tavla oynarız sonra
Ben hile yaparım sen kızarsın
Kızınca daha güzel oluyorsun derim
Gülmeye başlarsın
Hiçbir sebep yokken ortada
Ağlarız bir başımıza
Mutluluk gözyaşlarıdır aslında akan
Muhakkak ki göz kanallarımızdan
Zor günlerde kol kola
Yatağımızda yüz yüze oluruz
Yüz göz oluruz gözümüz nurlanır
Ardından çocuk hayalleri kurarız
Onlarca isim geçer aklımızdan
En son sevdiğimiz şarkıyı mırıldanırız
Bir çocuğumuz olursa adı deniz olmalı deriz
Sonra bir yanı yamalı mitil
Bir yanı yamalı yoksulluğumuzu çekeriz üzerimize
Bir sarmaşık edasıyla sarılıp yatarız birbirimize
Sen düşler görürsün
Ben düşlerinde gezerim
Uykumuzda bile birbirimizi sayıklarız
Yan yanayken sarmaş dolaşken yani
Yanarken bir sarmaşık yangını gibi sayıklarız birbirimizi
Hiç bitmesin isteriz gece açmayız gözlerimizi
Şimdi söyle;
Yirmi üç yaşında
Huysuz
İhtiyar bir inatçı gibiyim
Benimle ölür müsün sevdiğim? ? ? ? ! ! !
Nisan 2003
Kayıt Tarihi : 28.3.2008 14:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!